Giriş
(19)

what men want?

ne bok yedim ben
en yakın arkadaşım da ben de sorun yaşıyoruz erkeklerle ilişkilerimizde. bir türlü dikiş tutturamıyoruz. neyse, saat yediden beri biralarımızı çerezlerimizi aldık bu konu üzerinde demleniyoruz. ne ister erkekler?ikimizin de ilişkilere yaklaşımı çok farklı. arkadaşım tipik kız triplerine girer. mesel
en yakın arkadaşım da ben de sorun yaşıyoruz erkeklerle ilişkilerimizde. bir türlü dikiş tutturamıyoruz. neyse, saat yediden beri biralarımızı çerezlerimizi aldık bu konu üzerinde demleniyoruz. ne ister erkekler?

ikimizin de ilişkilere yaklaşımı çok farklı. arkadaşım tipik kız triplerine girer. mesela o söylemeden yapılsın ister bazı şeyler. doğum gününü hatırlasın, arada küçük hediyeler alsın, jestler yapsın, ilgi göstermesi gereken zamanı bilsin gibi... ama kazın ayağı öyle değil işte. bir süre sonra ya bizim kız "ay ne duygusuz adamsın" diye ayrılıyor ya da erkek arkadaşları "ne tribal şeysin sen yaaa" diye bunu terkediyor.

bense, istediğim neyse söylerim. misal doğumgünümse "yarın benim doğumgünüm bak bişeyler yaparsın artık" derim açıkça. veya ilgiye ihtiyacım varsa söylerim "benimle ilgilen" diye. hareketleri, bana davranışları hoşuma gitmiyorsa söylerim. hatta "bi kıza böyle mi davranılır x yaa ne kalassın" demişliğim bile vardır. ancak benim ilişkilerim de yürümüyor. çünkü ya ben "biraz da sen düşün ulan hep ben mi ittircem seni" diye ayrılıyorum ya da o "ne illet karısın beyaa car car isteklerin bitmek bilmedi" diye beni postalıyor.

sorun bizde mi şimdi? ne ister erkekler? nasıl davranmak lazımdır?
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
rahat bırakmak gerekir. bir sorunuza cevap vermediğinde aynı soruyu 9034580493 kere sorup, cevap beklememek; bir şeyi yapmak istemiyorum dediğinde sürekli yap yap dememek gerekir.

erkekler çabuk bıkar..
0
dambil
(18.06.09)
a$iri ilgi beklememek lazim bizden. arada bir ince jest yapariz o kotarir zaten hatun ki$i ilgi manyagi degilse. nihayetinde kafalarda bir ton $ey var artik bu devirde, her dakika kizlari memnun edelim diye bir zihniyetin olmasi du$unulmemeli (para bok degilse tabi).

bunun di$inda sadakat ve akil fikir sahibi olmali hatunlar (benim acimdan). ahim $ahim bir guzellik degil aranilan fakat du$unebilmeli, fikir yurutebilmeli. ha bir de tarzlar da onemli bazi noktalarda. bi hatun gelip dese "ebru gunde$'in son klibi" diye daha cumleyi bitirmesine izin vermeden kacarim misal.

en onemlisini soylemeyi unuttum, dogallik. yapmacik hareketlerden kacmali hatun kismi. ayni $ey bizim icin de gecerli gerci.

boyle $eyler ilk aklima gelenler. ickiyi kari$tirmayin bu arada, biradan devam (:
0
astaroth
(18.06.09)
doğru erkeği bulamamışsın, darlamazsan bulduğun erkeği hiçbir şey olmaz.

bu arada msn var mı? burası kasıyor.
0
arigold
(18.06.09)
ikinizin birbirinizden bi farkı yok. carcarcar baska bisey yok. bi anın tadını cıkarsanız bi de prenses moduna girmeseniz.
0
bryan fury
(18.06.09)
1- güzel yemek yapmak
2- konuşacak birşeylerinin olması

istatistikler bunları söylüyor. odun degilse erkek kadına ilgi gösterir, programları erkek yapar, özel günleri hatırlar. sabit durmaz, sürekli degişik birşeyler denetir, denettirir falan filan.

gerçekten ilgi ve sevgi duyuyorsa her ne olursa olsun karşısındaki kadına tapar. yeter ki bir bayan olarak büyük düşünürlerin sürekli tekrarladıkları dogru erkegi bulmak önemli. geçici heveslerin kurbanı olmamanız dilegiyle.

ha bir de kadınlar azcık erkeklere güvenseler tadından yenmez ha.
0
sakabilmemneyi
(18.06.09)
bir erkek, çoğu kez söylenmeden anlamaz bir kızın ne demek istediğini. o yüzden trip yapmayın, erkeklerin her şeyi anlamasını beklemeyin. kız ne derse, bizim için "o"dur. altında, üstünde başka bi anlam aramayız. söyleyeceğiniz bir şey varsa çat diye söyleyin.

misal, sen çat diye söylüyormuşsun. sana nazaran diğer arkadaşın daha çok üzülür ilişkilerde.
0
rectoa
(18.06.09)
altın kural biz sizinle aynı değiliz , eşitte değiliz.
0
layer26
(18.06.09)
ne kadar anlayışlı,duygusal, romantik yazarlar varmış burada da haberim yokmuş. yoksa cevap yazanların hepsi kız mı?

bakın size açıkça söyleyeyim ikiniz de benim kız arkadaşım olamazsınız mesela. hani demişsin ya işte anlaşamıyorum ayrılıyorum filan, ben olsam ayrılmaya fırsatın bile olmaz. ben sana "bye bye" demeden bulamazsın o fırsatı.

böyle kız olmaz kardeşim. böyle sevgili, kız arkadaş ciddi manada artık tedavülden kalkmıştır. ancak ilçe meydanlarındaki havuz kenarlarına çömelmiş, kız kesen elemanlara yar olabilirsiniz.

prenses misiniz siz? pardon ama ingiliz kraliyet mensubu filan mısınız? erkeklerden beklediğiniz bu uğurda ayrıldığınız şeylerin kaçını erkeğe gösteriyorsunuz? onu ciddi manada mutlu ediyorsunuz? adamı sıkmalar, sürekli benle ilgileneceksinler, başkasına bakmayacaksınlar, arkadaşlarınla buluşmayacaksınlar... yeter artık. cidden yeter.

size tavsiyem açın bir arkadaşlık sitesine üye olun o yanındaki arkadaşınla orada takılın. onlardan iş çıkar size. her istediğinizi yapacak, kıroları orada bulursunuz.

hadi bye bye.
0
eyke
(19.06.09)
arkadaşınızla sevgili olun. ben denedim süper bir şey.
0
sipsi
(19.06.09)
@eyke:

sarhoşum şimdi pek kavrayamıyorum. saat yediden beri içiyoruz mazur görün. ama siz de bizi yanlış anlamışsınız.

biz, ilişkilerimizde her şeyi yapan taraf olmaktan sıkıldık. prenses sendromu mu dedin? hangi prenses sevgilisine ayak masajı yapmış? saçlarını taramış? para vermiş? hangi prenses sevgilisinin bulaşığını çamaşırını yıkamış? projesine yardım etmiş?

ben elimi taş altına koymayı seven biriyim. ilişkiler karşılıklı güzeldir. bizse, elimizden geleni yapmamıza rağmen bir işaret göremiyoruz. ben sevgilimin bir ağız sözüne kalkıp kilometreler katedebiliyorsam, o da gelebilmeli benim işim düşünce. ben onun doğumgününü hatırlıyor, anneler gününde "git annene hediye al kadıncağız sevinsin" diyebiliyorsam, 2 yıldır mecbur kaldıkça konuştuğu babasıyla arasını düzeltebiliyorsam karşılığında da en azından insan yerine konulmayı, saygı duyulmayı beklerim. neden ilişkilerde hep alttan alan taraf ben olayım ki? neden istediğimi söyleyince suç olsun. ilişki dediğimiz, sorun olduğunda düşünebilmek için iki beyin demek değil mi? o zaman niye ben iki kişilik düşünüyorum hep ama benim sorunum olunca kendi başımın çaresine bakmalıyım?

hayır, erkeğin beklediği nedir? on kişiye soralım hepsi aynı şeyi der: yemek yapsın, eli yüzü düzgün olsun, masaj yapsın, dans etsin, saçı güzel olsun, nargile sevsin, futboldan anlasın, sıkboğaz etmesin...

eh, hepsi varken de bir bonus çıkarıyor erkekler. o bonus ne işte? hemen kızları yaftalayın siz de yok arkadaşıyla buluşmasınmış yok hep benimle ilgilensinmiş... istediği gibi yaşıyor adamlar. ama biz bişey yapamıyoruz. hem ben söylüyorum zaten benimle ne zaman ilgilenmesi gerektiğini... kusura bakmasın ama benim ihtiyacım olduğunda yanımda yoksa, kendi götünün keyfi gelip aradığında benden güler yüz beklemesin.
0
🌸ne bok yedim ben
(19.06.09)
tamam güzel ince bir insan olduğun belli son yazdıklarından. ancak bil ki insanlar hep kendi yaptıklarını akıllarında tutmaya meyillidirler.

sorunun işte bu. yaptığın güzellikleri aklında tutman ve karşıdan da beklemen. senin bu yaptıklarına karşılık karşıdan belli bir öküzlük geliyorsa o insan sana göre değildir zaten. seçim yanlışlığı vardır ortada.

ama sen demişsin ki erkekler ne ister? bütün karşılaştığın erkeklerin aynı olduğunu söylüyorsun, yani şimdi afedersin de hepimiz mi öküzüz kardeşim? suç hepten bu tarafta mı yani?

açıkçası asıl kusurun, birçok insanı ilk önce beğenip daha sonra onlara kusur bulan insanda olduğunu düşünüyorum. ya deneme yanılma yoluyla sevgili seçen birisisiniz ya da çok çabuk aşık oluyorsunuz bilemiyorum.

bakın bu işler karşılıklıdır. size göre insan vardır ve aslında çoktur. bulmak önemli. ama siz bu bulma sürecinde deneme-yanılma yolunu seçiyorsanız başınız doğaldır ağrır.
0
eyke
(19.06.09)
birinci adım olarak:

"bana ilgi göster" cümlesini asla kullanmayınız. siz birer bitki veya ev hayvanı değilsiniz. ilgi gösterilmesi gereken küçük bebekler hiç olmadınız. bir insansınız ve ilgi istiyorsanız direkt söylemek yerine ilgi çekmenin bir yolunu bulmalısınız. gayet tabii ki karşınızdaki erkek de szin ilgi isteğinize olan göndermelerinizi anlayacak kadar zeki olmalıdır. ya da umursamalıdır.

ikincisi:

ilişki tek yönlü bir şey değildir. kendinize yapılmasından hoşlanmadığınız şeyleri ona da yapmayın. bundan yola çıkarak da size yapılması gereken şeyleri siz de ona yapmalısınız. küçük jestler mi istiyorunuz? siz de yapmak zorundasınız. hediyeler mi? siz de almalısınız. sizin inceliğiniz oranında incelik bekleyiniz. yine kaçınılmaz olarak o incelik karşıdan gelmiyor ve kalın kaçılıyorsa o kişiden uzaklaşmak en doğal hakkınız.

isteklerinizi açıkça söylemeyin. "hissettirmek" en doğru davranış. "yarın benim doğum günüm bak bir şeyler yaparsın artık" tarzındaki bir cümle açıksözlü olmaktan çok "epic fail" bir cümledir. zira bununla ilgili bir beklentiniz olduğu izlenimini vermek olası bir sürpriz hazırlayan erkeğin tüm şevkini kırıp götürecektir. ayrıca buradaki söz "ulan bir yıldır bir şey yapmadın doğumgünümde artık bir şey yaparsın hayvan değilsen" anlamını barındırıyor ki bunu duyan adam "oeeh sanki hiçbir şey yapmıyoruz sana da doğumgününe de" fikrine kolaylıkla kapılabilir. azcık empatü lütfen.

anlayışlı olun. bu sizin en büyük farkınız olacaktır. "madem ki kızım, x x x hakkımdır" diye düşünmeyin. mesela adam maç izlemekten mi hoşlanıyor? yanına çerezini koyup bir öpücük kondurun yanağına ve çoğu kadından farkınızı gösterin. siz onun kendine ait alanındaki hobilerine / zevklerine karşı anlayışlı olun, ince olun ki o da siz onu zorla mango'ya soktuğunuzda size gerekli inceliği gösterebilecek gücü kendinde bulsun.

onun için yaptığınız şeyler tartışma esnasında asla önüne koymayın. ama hissetmesini sağlayın. onun için yaptığınız fedakarlıklardan en zor anında bile bahsetmeyişiniz onu etkiler. fedakarlıklarınız ancak karşınızdaki bunu kendiliğinden anladığında değer kazanabilir.

daha çok uzun anlatılır ama şimdi kısaca bu kadar anlatayım, yardımcı olur umarım.

son olarak ince ruhlu güçlü adamlar bulmaya bakın. erkekler kalas değildir yalnızca bazısının biraz yontulmaları gerekir.
0
the vagrant
(19.06.09)
bir de kusura bakmayın şimdi gördüm:

"ayak masajı yapmış, para vermiş, babasıyla arasını düzeltmiş" tarzda şeyler yapmışsanız zaten bir numaralı suçlu sizmişsiniz.

neden:

1) asla ayak masajı falan yapmayın hiçbir erkeğe
2) ailesiyle ilgili sorunlarda araya girmeyin hep siz kötü olursunuz uzun vadede

haydi bunları yaptınız diyelim

asla bunları "ben bunları bunları yaptım" düşüncesinde haznenizde saklamayınız. çünkü belli ki içinizden geldiği için değil, birer koz elde etmek için yapılmış gibi duruyor o zaman ki bu en kötüsüdür.

şahsen ben bu kadar gelmiş geçmiş kızarkadaşlarıma yaptığım şeylerin çetelesini tutmuyorum asla. çünkü iyi bir şeyler yapsın diye değil içimden geldiği için yaptım bunları ve aralarında daha çok iz bırakanlar yaptığım iyi şeylere iyi şeylerle karşılık vermişlerdir.

tamamen sizde de bitmiyor tabii ki yani. karşınızdaki de biraz halden anlar olacak. çok var o adamlardan da canınız sıkılmasın, moralinizi bozmayınız.
0
the vagrant
(19.06.09)
@the vagrant:

ama en önemli şeyi unuttunuz. tamam belki ben açıksözlüyüm diye kaybettim. peki arkadaş? o mesela benimle ilgilen demek yerine kırk bin türlü takla atar ilgi çekmek için. mevzu bu değil. yani biz ağzımızla kuş tutsak yaranamıyoruz. maçtan dem vurdunuz, beraber kombinemiz vardı öyle diyim. mango önünde sevgili bekletip ego tatmini yapan bi tip de değilim, benim kanka da değil.

yani açık açık söyleyen de, hissettirmeye çalışan da aynı sonuca ulaşıyor. biz bunu soruyoruz işte. görünüşte erkeklerin ideal dediği bir ilişki, niye biter? o bonus nedir?
0
🌸ne bok yedim ben
(19.06.09)
işte ben kombine kart satın almaymış vb. hareketleri çok zorlama buluyorum mesela kusura bakmayınız. kız kişisi hiç zevk almadığı halde sırf adamın gönlü olsun diye stadyuma gidiyorsa o olay yanlış zaten. bakın size bir misal vereyim. halihazırda uzun süredir devam eden bir ilişkim var, gayet de mutluyuz. şimdi ben wow oyuncusyum, hatun kendiliğinden merak sardı ben bir şey demeden, şahane oyuncu oldu. sırf ben yaprak dolması seviyorum diye sıfırdan yapmasını öğrendi vs.

ama bunları yaparken sırf benim yaptığımdan veya sevdiğimden yapmadı. wow oynamaktan kendi de zevk aldı, oynadı. yaprak dolması yapmak bir jestti ve bu jestin bende kıymet aldığını bildi.

sizde durum böyle oldu mu? yani bilemiyorum acaba kombineyi çok maçsever olduğunuzdan mı aldınız. zira ben çok tetikte bekledim wowu zorlama mı oynuyor diye zira sırf ben seviyorum diye oynuyor olsaydı koşarak uzaklaşırdım kendisinden, çok yapmacık bir durum çünkü.

yine bir arkadaşım vardı, erkek arkadşıyla playstation kafeye gidip oyun oynadığından behsederdi ama kendi zerre zevk almıyordu bundan, onun için bir şey yapmak olsun diye gidiyordu. tabiatıyla sırf onun için zevk almadığı bir şey yaptığından ne karşı tarafta değer kazanıyor bu ne de kişinin kendisi hoşlanıyor yaptığından, zorlama çünkü.

ancka ne olursa olsun şurası doğru tabii: elbet size uygun bir adam var ortalıkta. geçmişte olanlarla olan sorunlara takılmaktansa kendi istediğinize uygun bir adam bulun kendinize. sonra da onun hoşlanacağı şeyleri "kerhen" yapmayın asla. siz de zevk alıyorsanız yapın. bakın ayak yıkamak, para vermek, ailesiyle arasını düzeltmek" zorlama hareketlermiş aslında. ya da çok kalben yapılan şeyler değilmiş gibi bir hava uyandırıyor en azından.

arkadaşınızı örnek vermişsiniz ama ben onun durumunun pek içaçıcı olduğunu düşünmüyorum açıkçası (: (beni affediniz)

zira kızsal tripler, ilgi oyunları vs. erkeklerin genelde 23-24 yaşına kadar katlanabileceği olaylar. ortalıkta rahat, karpisi tribi az, bir şey konuşmaya kalktığınızda gittikçe derinleşen zilyon tane hatun var, belli bir yaştan sonra uğraşamıyor insanlar aksiyle.

"klasik kız düşüncesi" tarzında bir şeyler vardı ya, onun aksini yapmak şahane puan olacaktır erkekler nazarında. yoksa nargile sevmiş, futboldan anlamış, güzel yaprak sarmış çok mühim değil. halden anlıyor mu? kaprisi az mı (veya yerinde mi yapıyor) bunlar çok çok mühimdir efem.

ama dediğim gibi odun adam gelir karşınıza ne yapsanız olmaz, haklısınız. ama siz ne istediğinizi bilirseniz, istediğiniz gibi birini bulma şansınız da artar diye düşünüyorumç
0
the vagrant
(19.06.09)
aht ettim, kızların futbol sevebileceğine inanan bi erkek bulayım evlenme teklifi etcem.

ve önemli not: masaj yapmak başka şey, ayak yıkamak başka şeydir. erkekler çok acaip çookkk...
0
🌸ne bok yedim ben
(19.06.09)
sevebilir kızlar tabii ki futbol var benim de iki üç arkadaşım bu şekilde.

mesele çoğu, stada futbol sevdiğinden falan gitmiyor."kerhen" gidiyor. ( sizi tenzih ediyorum tanımadığımdan genele sokuşturmak istemem direkt olarak)

ayak yıkamaya gelince, doğru söylüyorsunuz ikincisinde yanlış yazmışım. ancak fikrimi değiştirmedi tabii. bu kadar doğal ya da içten yapılmış bir şeyse "ben onun ayaklarına masaj yaptımdı" şeklinde akılda kalmamalı diye düşünüyorum. "bir gün çok acıkmıştı yemek yapmıştım" demiyorsunuz değil mi mesela? ya da adam motorize bir kişiyse "oysa ki ben o çok yorgun olduğu gün kaç km yol yapıp işten aldıydım onu" şeklinde anektodlar düşmemeli zihninde. içinden geliyorsa alsın hatunu işyerinden/ okuldan.

amma çok yazdım kalem ishali gibi, kusura bakmayınız.
0
the vagrant
(19.06.09)
kusura bakmayın'dan devam edelim o zaman. kusura bakmayın ama ikinizin tavrı da yanlış bence. yani çok uçlardasınız. ne çok ilgi beklemek doğrudur, ne de alenen hadi bana hediye al demek de. sizin ki daha da yanlış olanı şahsi fikrim. yani eğer bir ilişki varsa (adından belli) ortak bir şeyler var demektir. ortak duygular, ortak anlayışlar, ortak düşünceler. eğer sevgilinizse bazı şeyleri anlayabilmeli, konuşmadan anlaşabilmeli.

en iyisi siz arkadaşınızla ortak noktada buluşun çok daha şukela olacaktır.
0
bykush
(19.06.09)
neyse tamamını okudum da; tanısalım mı bebek, birebir goruruz bakalım ne yanlıs ne dogru hem de.
+futbol seven kızların da oldugunu biliyorum, evet varlar.
0
bryan fury
(19.06.09)
(8)

1 çamaşır nasıl yıkanır?

leon
sevgili bayanlar ve yalnız yaşayan beylerbody gibi askılı bişey var ama acayip parfüm ve çok az miktarda da ter kokuyor. bunu elimde yıkamam gerek.nasıl yıkayayım, soğuk su mu sıcak su mu? hangi tür deterjan vb.?
sevgili bayanlar ve yalnız yaşayan beyler

body gibi askılı bişey var ama acayip parfüm ve çok az miktarda da ter kokuyor. bunu elimde yıkamam gerek.

nasıl yıkayayım, soğuk su mu sıcak su mu? hangi tür deterjan vb.?
0
leon
(18.06.09)
ılık suda el sabunuyla yıkasan kafi. çok pis değilse tabii
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
bir kere giyilmiş, hiç pis değil de kokular gitsin istiyorum.
0
🌸leon
(18.06.09)
o zaman ılık su ve el sabunu. sıcak suda yıkarsan giysi yamulabilir. soğukta yıkarsan kokular gitmez. el sabunu da en iyi deterjandır. ellerine zarar vermez, kumaşa da zarar vermez.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
ben bu tür şeyleri ılık su ile ve şampuanla yıkıyorum.
0
pijamaliantigone
(18.06.09)
sampuan ve ılık su en iyisi
0
voodoo 007
(18.06.09)
perwoll gibi hassas çamaşırlar için olan deterjanlarla yıkayın. 20-30 dakika deterjanlı suda kalması yeterli. sonra da yumuşatıcı kullanın ki güzel koksun.

el sabunuyla, hem de hassas çamaşır yıkanmaz. şampuan da olmaz.
0
mea maxima culpa
(19.06.09)
ılık suda el sabunuyla yıka, sonra yumuşatıcılı suda beklet, soğuk suyla durula, mis miss olacak.
0
aithra
(19.06.09)
Aslında sadece kokusu gitsin istiyorsanız havalandırmanız yeterlidir. Böyle ceyeranlı bi yere koyarsanız daha kolay geçer kokusu...
0
selimse
(19.06.09)
(5)

ben niye böyleyim vol.2

ravioli
öncelikle (git: 34931)bunu yazalı neredeyse bir sene oluyor. o zamandan bugüne pek bi gelişme olmadı, tam tersi daha bok oldu her şey. yapmam gereken şeyleri yapamadığım gibi keyfi olarak yaptığım şeyleri de yapamıyorum artık. hiçbir şey tat vermiyor neredeyse, hiçbir şeyden hoşnut olamıyorum uzun
öncelikle (git: 34931)
bunu yazalı neredeyse bir sene oluyor. o zamandan bugüne pek bi gelişme olmadı, tam tersi daha bok oldu her şey. yapmam gereken şeyleri yapamadığım gibi keyfi olarak yaptığım şeyleri de yapamıyorum artık. hiçbir şey tat vermiyor neredeyse, hiçbir şeyden hoşnut olamıyorum uzun soluklu. evde oturuyorum haftalarca, kendimi işe yaramaz hissediyorum. iş buluyorum çalışmaya başlıyorum en fazla bir ay dayanabiliyorum. gene eve kapanıyorum bir süre, bu sefer yalnızlık hissi çöküyor, arkadaşlarla görüşüyorum, onlar da bayıyor bi süre sonra. yeni insanlar tanıyayım değişik çevrelere gireyim dedim, çok iyi çok kafadar arkadaşlar edindim ama onlarda da aynı şey oldu. arka arkaya 3 ilişki yaşadım, onlar da pek yolunda gitmedi. şu anda freelance modda bi işim var ama o da tatmin etmiyor. düzenli bir işte çalışma imkanım var ama düzenli bir hayata geçmeye cesaret edemiyorum. girmem gireken 2 önemli sınav var, onlara çalışmam lazım çalışamıyorum.
birkaç kişiye danıştım, 'dönemseldir geçer, bi tatile çık kendine gelirsin'den öteye geçen öneriler sunamadılar. sizce ne yapmalıyım da bu boktan moddan kurtulayım?
0
ravioli
(18.06.09)
Şuna bir bakın isterseniz (git: 75434).
0
loralynn
(18.06.09)
yaratılışınız tembel efenim. daha önceleri cabbar cevval bi insan değildiyseniz, depresyon diyemeyiz buna.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
bir uzmandan mutlaka yardım alın
0
enter saltman benim
(18.06.09)
@nemtersis: temmuz başı gibi hindistan'a kadar olmasa bile daha yakın bir yerlere gidicem, gel harbiden beraber gidek.
@pinklips & enter saltman benim: uzun zamandır aklımda profesyonel birileriyle görüşmek, ama bu görüşmenin belli bir düzen çervesinde gerçekleşme fikri canımı sıkıyor.
0
🌸ravioli
(18.06.09)
isteyerek değil mecburen yaptığınız için zevk alamıyor ve yapmak istemiyorsunuz sanki. aslında bir işi bitirmenin verdiği haz gibisi yok. ama bunu daha iyi hissedebilmek için kendinizi ödüllendirme yoluna gidebilirsiniz. sıkıcı gördüğünüz bir işi bitirdiğinizde kendinize küçük bir hediye almak (bu bir eşya, sinemaya gitmek ya da eğer seviyorsanız piercing, dövme yaptırmak gibi bir şey de olabilir) motivasyon sağlayabilir. bunlar tabii ki küçük öneriler. bu ruh halinden kurtulmak için aslında bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor. uzun süredir bu haldeyseniz uzmanlardan yardım almanız iyi olacaktır.
0
zen spider
(19.06.09)
(11)

istanbul-izmir arası yolculuk hk.

oyle degil bak simdi
biz 2 kişi istanbuldan pazartesi günü izmir'e gitmek istiyoruz, tren mi otobüs mü karar veremedik, hangisi daha mantıklıdır acaba? ve fiyat/süre konusunda bilgi verirseniz pek güzel olur.
biz 2 kişi istanbuldan pazartesi günü izmir'e gitmek istiyoruz, tren mi otobüs mü karar veremedik, hangisi daha mantıklıdır acaba? ve fiyat/süre konusunda bilgi verirseniz pek güzel olur.
0
oyle degil bak simdi
(18.06.09)
izmire tren yok sanki:sss
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
feribotla yenşkapıdan bandırmaya gidip, oradan trenle izmire gidebilirsiniz. feribot 2 saat sürüyo, indiginiz yerden de trene binebilirsiniz ama tren yolculugu ne kadar sürüyor o konu hakkında fikrim yok.
0
bordeaux
(18.06.09)
otostop var bele$
0
astaroth
(18.06.09)
bu sıcakta trende baygınlık geçirmeyesiniz.
varsa mavi tren olabilir. klimalı onlar.
0
zeki baba
(18.06.09)
bandırma'dan trenle gitmek mantıklı görünüyor bence de.
yanılmıyorsam izmir-balıkesir 3 saatti bir kaç sene önce.
takriben 1-1½ saat daha ekleyebilirsiniz bandırma-balıkesir arası için.
0
sfenx
(18.06.09)
tcdd.gov.tr den arattım. yok izmire tren. olsa ben giderdim zamanında:)) tek şansınız otobüs yani. ama daha önce denildiği gibi feribotla aktarma yaparsanız bilemem.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
yenikapı'daki deniz otobüsü fiyatı da dahil 32 lira falan izmir'e tren parası.
geçen sene araştırmıştım ben de bu konuyu.
0
aithra
(18.06.09)
Bandırma İDO feribotundan aktarmalı olarak klimalı trenlerle gidebiliyorsunuz. İsterseniz bir de aynı şekilde geri dönebiliyorsunuz. Son fiyat da 37 lira mıydı neydi, pahalı olan kısmı İDO bileti. TCDD ucuz ve klimalı hatta o kadar klimalı ki üşütebilirsiniz ama asla sıcak basmaz.
0
Karluk
(18.06.09)
otobüs çok daha mantıklı bence fiyat/süre baz alındığında..
0
dambil
(18.06.09)
otobus 40-45 ytl
uçak 39+vergi 55 e fln geliyor
otobüs 8saat uçak 1 saat
bence uçak bileti bakın
0
demlikposet
(18.06.09)
izmir e tren için eskişehire gidip orada 8 saat falan beklemeniz gerekiyor.yani yok.ama bir gemi gibi bişi vardı onu bir araştır bence.
0
ground
(18.06.09)
(3)

ilk dans için parça ismi

lorxar
nişanda 2 hafta uğraştık anca bulduk düğünde ne yapsak bilmiyorum yabancı ve ya türk ne tavsiye edersiniz?not: `nikah masası` hariç
nişanda 2 hafta uğraştık anca bulduk düğünde ne yapsak bilmiyorum yabancı ve ya türk ne tavsiye edersiniz?

not: nikah masası hariç
0
lorxar
(18.06.09)
pek tabii ki por una cabeza. ayrıca sözlükte böyle bir başlık vardı sanırım oradan da fikir alabilirsiniz:))

ay herkes evleniyo ne güzel:))

edit: www.youtube.com

bu unutulmaz videoyu koymasam olmazdı:) belki tango yaparsınız siz de. ay ne romantik:))
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
gelin ve damadın salona girişi için starwars imperial march ilk dans için por una cabeza derim üzerime vazife olmadan ve umarsızca ..

ahah geç kalmışım demekte :))
0
justaddwater
(18.06.09)
norah jones-come away with me yada lonestar
0
€xpolerer
(18.06.09)
(5)

2010 model araba

enter saltman benim
2010 model arabalar ne zaman bayilere gelir?(Peugeot partner tepee için soruyorum)
2010 model arabalar ne zaman bayilere gelir?(Peugeot partner tepee için soruyorum)
0
enter saltman benim
(18.06.09)
ağustos? ben öyle biliyorum yani.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
eylül başı galiba
bu arada ford connect bak bence. tepee çok şişirme.
0
zeki baba
(18.06.09)
bir sonraki yılın modelleri genellikle en erken bulunan yılın son çeyreğinde (eylül sonu yada ekim başı) piyasaya sürülmeye başlanır.
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
eylül-ekimde bulunur hale gelir.
0
ozdek
(18.06.09)
bu yıl öngörülenden biraz daha geç olacaktır. hala deli gibi araç satıyorlar, sıralar 2 ayı buluyor.
0
rygard
(18.06.09)
(13)

Evlilik...

eferuzgaroglu
Arkadaşlar erken sayılabilecek yaşta(22) bir evlilik yaptım. Başta herşey güzeldi tabi. Özellikle ilk 1 yıl rüya gibi geçti. Ama şimdi ruhum yorulmuş durumda. Eve gidesim gelmiyor inanın. Buna ne derler bilmiyorum aşk mı bitti, yoksa sıkıldım mı anlamıyorum ama tek bildiğim artık evliliğe katlanamıy
Arkadaşlar erken sayılabilecek yaşta(22) bir evlilik yaptım. Başta herşey güzeldi tabi. Özellikle ilk 1 yıl rüya gibi geçti. Ama şimdi ruhum yorulmuş durumda. Eve gidesim gelmiyor inanın. Buna ne derler bilmiyorum aşk mı bitti, yoksa sıkıldım mı anlamıyorum ama tek bildiğim artık evliliğe katlanamıyorum. Boşanma düşüncesini şimdilik yapamam çocuğum var... Üstelik görünüşte çok mutluyuz eşimle ona ben boşanmak istiyorum dersem anlamsız gelir.

Size sormak istediğim neler yapabilirim bu buhrandan kurtulmak için? Yeni kaçamaklar demeyin onlar daha beter dibe sürüklüyor... Nasıl canlandırabilirim evliliğimi?
0
eferuzgaroglu
(18.06.09)
evli değilim fakat bence mutsuzluğunun kesin olarak evlilikten dolayı olduğu konusunda emin olmalısın. iş hayatın, sosyal yaşantın vs. gibi konulara biraz daha odaklanabilirsin.

ve l'ultimo bacio'yu izlemeni tavsiye ederim.
0
arigold
(18.06.09)
bence eşinle paylaşmalısın bu durumu. çok entel olacak türk aile yapısı için ama evlilik terapisi diye bişey var. türkiyede pek bilinmiyor ama ecnebiler çok gidiyor. benim tavsiyem budur.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
Ah be evladım, niye o kadar erken evlendiniz?

Anladığım kadarıyla karınız cadaloz bişi değil, olsa içinizi dökerdiniz.

Sizi evinizden soğutan şey nedir? Bu kadar küçük yaşta bir evin yükünü sırtlamak olabilir mi? Ya da çocuk (bebek henüz galiba) doğunca evde ikinci pilana atılmanız mı? Başka bir şey belkide?
0
pichoscosama
(18.06.09)
teşekkür ederim arkadaşlar önerileriniz için. eşime durumu açamam sorun yarattığımı düşünür üstelik yeni doğum yaptı bu şekildeyken ona ben evlilikten bıktım diyemem. niye erken evlendim inanın ben de bilmiyorum. bekarlık hayatımı özlüyorum sanırım. istediğim saatte eve girdiğim günleri. evet evlilik yükünü sırtlamak yoruyor beni... bilemiyorum ne yapacağım..
0
🌸eferuzgaroglu
(18.06.09)
evli değilim ama bu konu ile ilgili bazı düşüncelerim var;
bence bu sıkınıtılı hal evlilikten değilde her günün birbirine benzer olması, sıradanlık ve sorumluluklar boğmuş seni.

çok aktif bir bekar hayatı yaşamış isen normaldir, çocuk küçükse(ki öyle) bence onu düşün ve ona vakit ayır. genelde insanlar eşleriyle devamlı kapışsa bile, çocuk olduktan sonra ev içerisinde hem evlilik hem de çiftlerde canlılık gözlenir ama sizde tam tersi olmuş.

çocuk biraz daha büyüdüğünde eşin ile birlikte eşinin ailesinin yanına kısa bir tatile falan gönder. o arada biraz yanlız kalıp bu buhranı eşine ve çocuğuna yansıtmadan atlatmak en iyisi sanırım.
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
hocam;
evlilik sorumlulukların,mutlulukların,kazançların ve kayıpların paylaşıldığı bir yapı malumunuz üzerine. adı üzerinde paylaşmak. eğer sürekli olarak yükün fazlasını üzerine alırsan sıkılırsın,yorulursun. o yüzden dengeli şekilde paylaşmak en güzeli. ama doğum gibi bazı özel durumlar hariç tabii. bu tip özel durumlarda tabiiki yükü sırtlanmak gerekiyor.
sabır diyorum size. eşinizi gerçekten seviyorsanız ve ve ve en önemlisi saygı duyuyorsanız herşey kendi kendine gelecektir.
hele o ufaklık bir büyüsün, evin içinde babba babba diye dolanmaya başlasın. ahh ah, ondan daha fazla mutluluk verici bir duygu var mıdır hayatta.
unutmayın eve geç gelip, arkadaşlarla kafede barda takılmak eğlenceli gelebilir. ama mutlu bir yuvanın huzuru ve güveni hiçbirşeyle değişilmez. hayatta en sağlam kapınız eşiniz. bunu unutmayın.
size ve eşinize mutluluklar, miniğe de sağlıklı günler dilerim.
0
zeki baba
(18.06.09)
öncelikle,

evet erken bir evlilik olmuş ama her evlilik erkendir...

bir takım problemleriniz var belli ki, her evlilikte olabilir bazılarında bu sorun aşılır ve devam eder, bazılarında sorunu çözemeyip bitirirsiniz.

ama ne yaparsanız yapın düzgün bir zamanda yapın.

anladığım kadarıyla eşinizi seviyorsunuz ama evliliğin getirdiği yük ve sınırlamalar ağır geliyor. bu o kadar insani ki... önünüzde kocaman bir dünya var ve siz o dünyanın içinde tek bir kişiye bağlanmış ve kurallarla sarılmış halde yaşıyorsunuz.

ama eşiniz yeni doğum yapmış. pek çok kadın doğumdan sonra post partum sendromu denilen bir bunalım yaşar. zaten 9 aydır hamile oluşu, vücudunun bozulması vs derken, ne kadar mutluluk verici de olsa bebekle birlikte daha bir sürü problemin içine batmış durumdadır. baba ne kadar yardımcı olursa olsun, bebeğin tüm yükü annenin omuzlarındadır. bunun üzerine bir de doğum sonrası kiloları verme, dışarı çıkamama, uykusuz geceler de eklenince gerçekten zor bir durumun içerisinde debelenmeye başlayacaktır.

özgürlük istemenizi anlıyorum ama bu zamanda, yani eşiniz geceleri bebeği emzirmek için kalkarken, bi çay içmek için bile dışarı çıkamazken, arkadaşlarıyla rahatça oturup iki lafın belini kıramazken, özgürlük istiyor olmanız hem size hem de eşinize acı getirecektir. şu anda metin olmak, bebeğiniz ve eşinizin sağlığı için kendinizi biraz ertelemek zorundasınız. eşiniz tekrar kendi hayatını kurana kadar ona destek olun. sonra kafanızı ellerinizin arasına alır, hayatınızı tartar, özgürlük isteğiniz baskın gelirse içinizdeki sesi dinleyip yolunuza devam etmek üzere ayrılırsınız.
0
kahvegibi
(18.06.09)
arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. biraz da buldum bunuyorum durumu oluyor sanırım benim ki. kahvegibi sana özellikle teşekkür ederim. haklısın eşim çocuğumu verdi bana bir şekilde geçecek bu günlerde.
0
🌸eferuzgaroglu
(18.06.09)
tekrar flört edin.
yeni tanışıyormuş gibi davranın.
aranızda oyunlar oynayın.
sevginizi, aşkınızı vs. tazeleyin.
birbirinizin özel hayatına saygı duyun.
birbirinize saygı duyun.
kendinize saygı duyun.
birbirinize sevgi ve şevkatle davranın.
birbirinize sabredin.
mutlaka biriniz alttan alsın.
alttan almalar karşılıklı ve dengeli olsun.
eşinizi kendinizi sever gibi sevin.
eşinize dürüst olun.
boşanmayı çıkarın kafanızdan, boşanmak çözüm değil. bu problemi çözemezseniz, büyük ihtimalle diğer eşinizle de aynı problemleri yazayacaksınız ilerde.
değişime açık olun ikiniz de.
evliliği sadece çocuk için değil kendiniz istediğiniz için de sürdürün. ileride çocuğunuz zehir kusan ebeveynlere sahip olmasın.
insanlar 60 yaşında bile değişebilirler. sevginin ve aşkın yaşı ve süresi yok, tazelemeyi bilin yeter.
bu aralar evlenen her iki çiftten biri boşanıyor. boşanmak çok kolay ama çözüm değil. evliliğinizi kurtarın.
eşinizden ve evliliğinizden neden böyle soğuduğunuz üzerine düşünün.
.. bu arada, (sanıyorum ki) evliliğin ilk yıllarında böyle buhranlar geçirilmesi olağanmış.
0
aithra
(18.06.09)
daha önceden yapmadığınız, onunla yapmaktan zevk alabileceğiniz aktiviteler düşünün.aksi çekilmez olur.

ayrıca hayatınızda bir de onun olmadığını düşünün.böyle düşününce o hayat da çekilmez gelecektir emin olun.
0
naithan
(18.06.09)
evlilik terapisine gidin, bunu da laf olsun diye söylemiyorum, mutlaka ama mutlaka yapın bunu, madem çocuk da var... bir de eşinize dürüst olun bence.. muhtemelen o da size belli etmiyordur ama siz üzülmeyin diye aptalı oynadığına kalıbımı basarım. sorun yokmuş gibi yaparak hiçbir yere varamazsınız. aslında bu sorunuzdan sizin derdiniz de anlaşılabiliyor, iletişim denen şey ama sağlıklı iletişim sizde maalesef ki yok... olsaydı zaten bu kadar büyük dertlenmez, kendisine hissiyatınızı açıklayabilirdiniz, çok büyük bir tepkiyle de karşılaşmaz, anlayışla karşılaşırdınız. ortaklaşa kafa kafaya verip bir çözüm arardınız. sağlıklı ilişkilerde yapılan bu. şimdi de bunu yapabilirsiniz. aynen b samimiyetle kendisine açılın. inşaallah ağlayıp zırlayıp dır dır hır gür etmeden mantıklı bir şekilde konuşabilirsiniz. yine de yalnız başına iletişimde zorlanıyorsanız, ciddi olarak buna objektif bir üçüncü kişiyi ortak edin, evlilik terapisi kesin çözüm gibime geldi benim. geçmiş olsun şimdiden...
0
yattara valli
(18.06.09)
tatiiiil.
0
esas itibariyle
(19.06.09)
Erken ama tatil olabilr yada aktivite diyicem ama cocukda var ya neden bu kadar erken nedir ki acele anlamam gitti ...
0
denubis
(18.10.10)
(5)

2 film adı soruyorum...

bira sisesi kapagi
1. Yıllar önce izlemiştim ama unuttum. Çok titiz bir adam vardı böyle her şeyden tiksinen sonra evine köpek falan alıyordu galiba. Sonra içinde aşk falan da vardı sanırım. Bilen?2. Bu filmde ailemiz nükleer korkusuyla yeraltına sığınak `yapıyor:vault fallout`, sonra bir gece korkup sığınağa girdikle
1. Yıllar önce izlemiştim ama unuttum. Çok titiz bir adam vardı böyle her şeyden tiksinen sonra evine köpek falan alıyordu galiba. Sonra içinde aşk falan da vardı sanırım. Bilen?

2. Bu filmde ailemiz nükleer korkusuyla yeraltına sığınak yapıyor*, sonra bir gece korkup sığınağa girdiklerinde eve uçak motoru düşüyor. İşte yıllar sonra dışarı çıkıyorlar ve olaylar gelişir. Hatırlayan?

Teşekkürler.
0
bira sisesi kapagi
(18.06.09)
valla beethoven desem çok mu sallamış olurum? titiz, köpek, aşk, aile... hepsi uyuyor da nükleer olayı yok o filmde.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
ilk film için k9 diyebilir miyiz peki? orda zorunlu olarak alıyordu köpeği, ortaktı. sonra köpek vurulunca çok üzülüyordu falan?
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
1) bana as good as it gets'i hatırlattı.

us.imdb.com
0
patricia teyze
(18.06.09)
ermanen
(18.06.09)
1.film jack nicholson Benden Bu Kadar_ As Good As It Gets diğerini bilemedim.
0
abarbaree
(18.06.09)
(11)

ofis

alokozay
bir işyerinde patron hariç aranı iyi tutman gerekenler kimlerdir?neden genelde hademe,çaycı,ofisboy vs tipler ile aramızı iyi tutmak zorundayız?
bir işyerinde patron hariç aranı iyi tutman gerekenler kimlerdir?

neden genelde hademe,çaycı,ofisboy vs tipler ile aramızı iyi tutmak zorundayız?
0
alokozay
(18.06.09)
onlarda insan??
0
emrag
(18.06.09)
bak soru farklı bir kere . ben bu insanımsılara neden bok gibi davranmıyoruz haha diye elimde kadehle gülmüyorum

sormak istedigim genelde bu çalışanlara inceden bir yalakalık söz konusu degil midir? nedendir?
0
🌸alokozay
(18.06.09)
bir iş yerinde diğer insanlarla aranı iyi tutmazsan, patronla aranı iyi tutman bir anlam ifade etmez. kimse somurtup oturan patron yalakası bir tipten hoşlanmaz. işyerinin havasını bozarsın. takım çalışması olmaz. insanlar seni dışlar. işe gitmek işkence haline gelir.

hademe, çaycı, ofisboy gibi insanlar(senin tabirinle tipler) hayatını güzelleştirebilirler. yeri geldi mi omzun ağrıyorsa masaj yapar bu insanlar. senden başka kimse içmese bile adaçayı bulundurabilir mesela. insanlara makam ve mevkileri yerine insan oldukları için değer verirsek, insan olduğumuz için değer görürüz. başkalarına sırf çıkarları yüzünden iyi davrananlar, küçük insanlardır. kendine saygısı olan, başkalarına da saygı duyup onlara iyi davranır.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
çaycı sana getirdiği çaya tükürebilir, ofisboy evrakını getirip götürmekte işi ağırdan alabilir gibi gerçekler var. bir de bu çaycılar genelde şirketin gediklisi oldukları için dedikodu yapma / yayma potansiyelleri de kuvvetlidir tabi adamına bağlı olarak. millet de hem dile düşmemek hem de dedikoduları kapmak için yalakalaşabilir.
0
mojosnik
(18.06.09)
Fenerbahçem maç kazandımı iş arkadaşı kolej mezunu kendini beğenmişle maçın geyiğini yapamam. O küçük! insanlarla yapabilirsin bunun geyiğini ancak.
0
pichoscosama
(18.06.09)
öyle bir "genelde" yok.
birebir temas ettiğin kimseyle limoni olmayacksın işte. çaycı işçi doktor mühendis farketmez.
0
domine deyus
(18.06.09)
son derece çıkarcı ve içten pazarlıklı bir insan olarak söyleyebilirim ki herkesle aranın iyi tutulması gerek.
0
ravioli
(18.06.09)
alay ettiğimi sanma ama.işyerinde değilde evdeki biri ile aranı iyi tut.bu annen olur baban olur sevgilin eşin vs vs. önemli olan iş harici o stresi atabilmektir.yoksa akşama kadar yalandan birine gösterdiğin sevginin de saygının da sana maliyeti stres, ülser, baş ağrısı vs vs olarak geri dönecektir.işini yap herkese aynı mesafeden davran.kibar ve nazikliği elden bırakma.yani ortalama bir adam ol.
0
ground
(18.06.09)
işyerinde kimler olduğuna göre ve senin pozisyonuna göre değişir ama hademe ile şöyle bir diyalog kuracaksın ileride:

-mahmut abi, ben yarın geç geliyorum, patron nerede diye sorarsa "şöyle şöyle" diye sallarsın. olur mu?

ofisboy'u bakkaldan sigara almaya yollayacaksın ya da ne bileyim, yarın bir faksı acil göndermen gerektiğinde faks sırası olsa bile seni öne alacak.

çaycı, sana en güzel kahveyi yapacak. patronlar toplantı yapar, misafirleri gelir, kuru pasta, börek, çörek gibi ufak tefek yiyecekler olur. bunlardan sana da getirecek.

ha bir de, herkesle aranı iyi tutarsan, şirkette daha uzun dayanırsın. birisi senin hakkında kötü konuşmaya başladı mı, herkes konuşur senin hakkında.
0
co2s2
(18.06.09)
patronun sekreteri ile aranı iyi tutacaksın. çünkü sekreterler patrona söz geçiren tek konumdadırlar. ters bir yorum gelmesin kimsenin aklına, gerçekten öyledir.
0
bitter cikolata
(18.06.09)
isyerinde herkes ile arani iyi tutman gerekir, ozellikle kurumsal sirketlerde calisiyor isen.

kimin ne olacagi belli olmaz, bugun zerre prim vermedigin birisi yarin basina mudur olarak atanabilir, sirket ne kadar burokratikse, kontrol mekanizmalari da o kadar kisisel menfaat uzerine calistigindan, ustlerinle iyi gecindigin surece yukselmen daha bir kolay olur. isini iyi yapman isini tutmani saglayacak bir garantidir yalnizca.

bu arada belirtmem gerekir ki, bu gercekler departmandan departmana da degisebilir kurumsal ve buyuk bir sirket icinde. mesela sales ya da trade departmanlarinda calisan bir tip isen, hayvan para getiriyor isen, istersen kimseyle iyi gecinme, herkesten daha fazla para getirdigin surece en baba sen olursun. yok back office veya middle office ta takiliyorsan, herkesle iyi gecinmen gerekir, ilgili departmanlar fazla goz onunde olmadigindan ne olacagi tamamen directorun keyfine baglidir.

bu sekilde, hademe, cayci, ofisboy, human resources, it teknisyeni, resepsiyonist, guvenlik gorevlisi vb. gibi insanlarla cok daha iyi gecinmen gerekir.

hademe/cayci vb. gibi pozisyonlarda calisan kisiler, isleri nedeniyle ofislere, ozel ortamlara cok girerler, manuel is yaptiklarindan dusunmeye ve konusmaya dogal olarak fazla vakitleri olur. dolayisi ile is yerinde ne olup bittigi, onceki gece kimin saat kacta ayrildigi, kimin kimi sevmedigi, hangi patronun agzindan ne kacirdigi "dedikodu" konularinda bulunmaz bir nimettir. ayrica bunlar sizin isinize yarayacak isler de gorebilir, bir gun bir hataniz olursa size arka cikabilir, buyuk toplantida kahve servisi yaparken duyduklarini anonstan bir hafta once size aktarabilir. cunku is yerinde size rakip degillerdir. yani is yerinde gercek arkadasa en yakin kisiler buradan olur.

yalniz bu alt pozisyonlarda iseniz gecerli, ust pozisyonlarda bu sizin tersinize isler, sizin ozelinizden dedikodu tasirlar. yani ayni sirkette kalacak iseniz zaman icerisinde pozisyonunuz yukseldikce mesafe koymaniz uygun olur. bu esnada bir-iki guvenilir kisi bulur iseniz aralarindan, onlar da sizin adaminiz olur, atiyorum x analistinin ne yaptigini merak ediyorsaniz pesine bunu takarsiniz, bilgileri alirsiniz. bu yontem cok guzel isliyor, bir calisan sirketinden nefret ettigini iceride soylemez ama mesela sigara icin disariya ciktiginda cayciya patlar "nefret ediyorum bu i.ne soyle yapti bugun, niye bu burda" falan tarzi, cayci sizin adaminizsa bu bilgiler sizindir.

it personeli ile mutlaka iyi gecinilmelidir. hem ozel bilginin yazilisina (kanit gosterilebilene) sahip olmalari, hem de kimlerin hangi sitelerde gezdigi (habire bilgisayari bozuluyorsa mesela bir tipin, onun bir nedeni vardir), is aradigi, bilgi asirdigi, sattigi, ettigi vb. kriz durumunda bunlardan sorulur. sizin bir gun hataniz olursa (yanlis email vb.) ellerinde bulunan imkanlara gore (sirkete gore degisir) tek telefon ile ulasabiliyorsaniz hayat kurtarabiliyorlar. ayrica IT ile ugrasan kisiler genellikle egitimli, kulturlu ve kafa tipler oluyor, ve yine sizin posizyonunuz ile direk bir rekabetleri olmadigindan gayet uygun bir dostluk kurulabilir. (bilgisayar kullanmasini bilmeyen kisilerin problemlerini cozmek icin adam 15 kat asagidan gelecegine onun yerine ilgili problemi siz halledebilirsiniz mesela, unutmuyorlar. ben gordum ki butun sirket ortami icerisinde en vefali kisiler IT personeli)

human resources ile aranizi daha da bir iyi tutmaniz gerekiyor. ise bir kere girdikten sonra insan kaynaklari sizin hakkinizda sikayetleri alir, bir de eger sizin bir probleminiz var ise onunla ilgilenir. sirket buyukse, mesela baska bir departmana transfer olmak istiyor iseniz, insan kaynaklari bu konuda ilk adrestir. bu baglamda insan kaynaklarinin gizli gorevi sirket dedikodusu toplamaktir. (exit interview'da "bir sonra kim istifa edecek sizce?" diye bir soru alan var bizde) eger islerini dogru yapiyorlarsa onlar da sizinle dost olmaya bakacaktir zaten. gozlerine girin, sevdirin, hakkinizda bir gun "cok yuksek sesle konusuyor," "ise gec geldi bugun" vb. tarzi bir sikayet olursa goz ardi edebilirler. karsiliginda onlar da sizden bilgi isteyecektir (caktirmadan) yalan soylemeyin ama diger is arkadaslarinizi da satmayin. yarin isyerinden baydiginizda, baska bir departmana/sehre/ofise transfer istediginizde oradaki hr kisisini taniyorlarsa sizin resumeniz en ustten girebilir siraya.

aile/kisi sirketlerinde ise herkes kendinden sorumludur, digerleri ile sakin kavgaya/surtusmeye girmeyin. burada olay, digerleri ile sorun cikarmadan patronun gozune girmek. onun da bir formulu var: patronun isi ile patrondan daha fazla ilgilen. bu su demek: patrondan once isyerinde ol, patrondan sonra cik, harfiyen dedigini yap (otorite sorgulama) ve cok calis. gerisi gelir.
0
bunubenyazdim
(18.06.09)
(3)

numara tasıma sabit hat

poke
sabit telefon numarasını aynı ilçe icerisinde tasıma imkanı var mı? bir dönem mahalle dısına cıkıldıgında numara tasınamıyordu su anda nedir ne degildir hiç bir sey anlamadım yardım edin bana.
sabit telefon numarasını aynı ilçe icerisinde tasıma imkanı var mı? bir dönem mahalle dısına cıkıldıgında numara tasınamıyordu su anda nedir ne degildir hiç bir sey anlamadım yardım edin bana.
0
poke
(18.06.09)
taşınıyor. biz taşıdık yani.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
taşınabiliyor.
0
ozdek
(18.06.09)
aynı ilçe değil, aynı santralde olmak gerekiyor.
0
co2s2
(18.06.09)
(23)

Ne Okusam?

mulkiyeli
umutsuzluğun tavan yaptığı bir dönemden geçmekteyim..okumak istiyorumm..fakat yanlış seçimler yapmış olmalıyım ki sayfalara bakabiliyorum sadece..okuyamıyorum..halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım
umutsuzluğun tavan yaptığı bir dönemden geçmekteyim..okumak istiyorumm..fakat yanlış seçimler yapmış olmalıyım ki sayfalara bakabiliyorum sadece..okuyamıyorum..

halihazırda bünyede mevcut olan depresif havayı arttırmayacak,ama öyle çok itaatkar da olmayacak..roman olur öykü olur..önerilere ihtiyacım var..
0
mulkiyeli
(18.06.09)
kısa öykü okumayı deneyin. sait faik, ernest hemingway ii gider.
0
serseri marti
(18.06.09)
ben ne zaman umutsuz olsam, yüzüklerin efendisi:kralın dönüşü nü okurum. hatta vekilharç ile kral bölümünü:)) ezbere biliyorum o kısmı diyebilirim:))

onun dışında, mutsuzken insana iyimserlik aşılayan şeyler okunmalı. üstün dökmen'in küçük şeyler serisi mesela. aslında izlesen daha iyi, adamın konuşma şekline hayranım.

yine üzgünken, kafamı en iyi dağıtan kitaplar macera romanlarıdır. clive cussler kitapları, özellikle dirk pitt'in esasoğlan olduğu kitaplar müthiştir.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
şiir okumaz mısınız? orhan veli, cahit külebi insanın içine neşe saçan şiirler yazar. hafif hüzünlü bir neşesi vardır o şiirlerin.

hem, bu güzel havalarda rakı şişesinde balık olup "beni bu güzel havalar mahvetti" demek kadar hoş bir şey olabilir mi? şiir okuyun siz. ama orhan veli ile cahit külebi.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
kılıç yarası gibi - ahmet altan
isyan günlerinde aşk - ahmet altan
0
poseidon55
(18.06.09)
kitap tavsiyesi deyince coşuyorum ben onu farkettim. yine şiirden gidersek, ümit yaşar oğuzcan da iyidir. ama bazı şiirleri insanı depresyonun dibine itebiliyor. dikkatli olmak lazım.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
montaigne'in denemeleri de, hala okumadıysanız çok iyi bir seçimdir.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
trevanialn - shibumi

ilac gibi,
0
el desmandado
(18.06.09)
gabriel garcia marquez de iyi seçimdir bak. daha doğrusu güney amerikadan kimi okursanız güzel seçimdir. bi ağlatır çiçek gibi yaparlar insanı.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
vakti zamanında (bkz: bir garip orhan veli)yi oynamış idim:))
şiirler zaten başucumda..
onlarsız olmaz.
ben daha çok zihnimi uzun süre meşgul edecek, beni oyalayacak,gerçekliğimden koparacak kitaplar peşindeyim..
çok teşekkür ediyorum..
0
🌸mulkiyeli
(18.06.09)
amaç gerçeklikten kopmaksa, fantastik kurgu diyorum da başka da bir şey demiyorum. tolkien diyorum, ursula le guinn diyorum, weiss-hickman hatunların dragonlance serisi diyorum.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
ama grange var, taş meclisi var onun kitabı bak güzeldir. yine polisiyeden gideceksek, ahmet ümit de candır. severim kendisini çok.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
the catcher in the rye her derde devadır, candır
0
brainfour
(18.06.09)
sait faik'in 'şimdi sevişme vakti' adlı şiir kitabı güzeldir. hayata bağlar.
0
gayrisabit fikir
(18.06.09)
richard bach'ın martısı kesinlikle.
0
light beam
(18.06.09)
$eker portakal
0
rusdemezale
(18.06.09)
zen ve motosiklet bakım sanatı
0
386 dx
(18.06.09)
kimse yazmamış

(bkz: ihsan oktay anar)

tüm kitapları diyorum. puslu kıtalar atlası ile başlayın bence
0
kahvegibi
(18.06.09)
bazen insan gerçekten okuyamıyor, sayfalar bitmek bilmiyor, bana da olur zaman zaman. haiff şeyler okumak lazım böyle zamanlarda ne aç ne tokken çerez ya da meyve yemek gibi.

fantastik bilim kurgu iyidir o yüzden. trevenian, stephen king, dan brown falan rahat gider mesela. ama çok da haiff olmasın dersen gülün adı ve faucault sarkacı süper sürükleyici hayvan kitaplardır, okumadıysan. ursula k. le guin de öyledir. yerdeniz öykülerini özellikle tavsiye ederim fantastik seviyorsan, ya da dünyanın doğum günü'nde harika bilim kurgu öyküleri mevcuttur, başka dünyalara götürür. ya da stanislav lem'in bilimkurguları olağanüstüdür; bu türü seviyorsan biliyorsundur gerçi...
0
ashh
(18.06.09)
gündüz vassaf - cehenneme övgü..
0
chatrefhill
(18.06.09)
fantastik bilim kurgu tamamen yabancı olduğum bir tür..ama bi yerinden başlayabilirim..iyi hissettirecek diyosunuz madem:))
kinyas ve kayra sendromunu atlattım..çok zaman oldu.
öneriler güzel..listem kabarık..
hadi hayırlısı.
0
🌸mulkiyeli
(18.06.09)
o zaman yerdeniz öykülerinden başlamanı öneririm. ursula k le guin'den yani :)
0
ashh
(18.06.09)
alper canıgüz, çok eğlenirsin.
okumadıysan chuck palahniuk, özellikle gösteri peygamberi
neil gaiman terry prachet - bir kıyamet komedisi
iyice delirdim diyorsan da sophie kinsella oku :P
öykü kısmına katılıyorum, notos öykü dergisi falan alıp okuyabilirsin.
bir de ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi (begenmezsen gel istediğin kitabı hediye ederim o derece)
iyi okumalar.
0
likeinme
(18.06.09)
ben bu dönemde iki tür okuyorum; birincisi polisiye, agata kristi teyze süper kafa dağıtır,şerlok holms de olur.
ikincisi de meave binchy denen teyzenin aşk-macera romanları gibi olabilecek, ucuz hollywood filmi tadında kitaplar var. süper kafa dağıtır, yorulmazsınız, zaman geçer (bilmiyorum erkekseniz sıkılılabilirsiniz)
bir de ben o dönmi sevdiğimden, hüseyin rahmi gürpınarın dönemle dalga geçen komik kitaplarına bayılırım.
ihsan oktay anar insanı alır başka dünyalara götürür getirir, çok süper olur,çok kötü değilseniz.
0
kanuniye
(19.06.09)
(8)

Tatil tavsiyesi

chuck
Merhaba, İstanbul'a yakın ve fiyat olarak uygun bir yer arıyoruz. 2 gün kadar kalmak için. Mümkünse sessiz sakin bir yer arıyoruz. Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Merhaba,
İstanbul'a yakın ve fiyat olarak uygun bir yer arıyoruz. 2 gün kadar kalmak için. Mümkünse sessiz sakin bir yer arıyoruz. Tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
chuck
(17.06.09)
kıyıköy.
0
aithra
(17.06.09)
erikli
0
nesenbilneben
(17.06.09)
kıyıköy+1
0
ne bok yedim ben
(17.06.09)
ağva
0
emininsel
(17.06.09)
büyükada
0
caylakkiz
(17.06.09)
sapanca richmond nua - ve fakat biraz tuzlu
0
arigold
(17.06.09)
sapanca taraflarında kafa dinlersiniz
boluda kafa dinlersiniz
amasrada kafa dinlersiniz

maşukiye sapanca aynı sayıyorum yakın yerler,

çember az daha genişledi mi amasrayıda katarım içine acımasızca

hatta arttırıyorum gökçe ada , avşa
0
demlikposet
(17.06.09)
marmara adası süper sessiz sakindir, denizi de güzeldir.
0
icemanr
(18.06.09)
(6)

uçuk ve sevgiliyle öpüşmek

nesenbilneben
Bu uçuk denen gereksiz oluşum yıllardır bende mevcut fakat en fazla 2-3 senede 1 kere çıkardı. Fakat son 3 aydır yaklaşık 10 kere çıktı ve oldukça rahatsız ediyor bu durum beni. Uçuk kremleri de fayda etmiyor. Son 3 aydır da bir sevgilim var, sık sık ve fazlaca öpüşüyoruz bundan mı kaynaklanıyor aca
Bu uçuk denen gereksiz oluşum yıllardır bende mevcut fakat en fazla 2-3 senede 1 kere çıkardı. Fakat son 3 aydır yaklaşık 10 kere çıktı ve oldukça rahatsız ediyor bu durum beni. Uçuk kremleri de fayda etmiyor. Son 3 aydır da bir sevgilim var, sık sık ve fazlaca öpüşüyoruz bundan mı kaynaklanıyor acaba, çünkü hayatımdaki tek değişiklik o. Son 10 gündür uçuk çıkmasın diye doktor tavsiyesi ile B vitamini (Benexol) kullanıyorum ama bugün yine çıktı :( Uçuk çıkmasın diye sevgilimden ayrılacak ya da öpüşmeden yaşayacak kadar manyak değilim ama yok mudur bunun başka bir çaresi?
0
nesenbilneben
(17.06.09)
senin kullandığın kremlerin aynısını sevgilin de kullansın. uçuk senden ona-ondan sana transfer olup duruyor.
0
ne bok yedim ben
(17.06.09)
@ne bok yedim ben ama sevgilimde uçuk sadece 1 kez çıktı bu dönem içerisinde.
0
🌸nesenbilneben
(17.06.09)
onun bünyesi daha sağlam olduğu için çıkmıyor olabilir. ama bu taşıyıcı olmadığı anlamına gelmez.
0
ne bok yedim ben
(17.06.09)
bu lanet olası virüs (herpes simplex) vücutta her daim kalır, vücut direnci düştüğünde ise aktive olarak uçuk oluşturur. tamamen bünyeye bağlı bir mesele yani. zovirax isimli krem ilk başladığı anlarda sürülürse oldukça etkili oluyor kendi üstümde yaptığım deneyler sonucunda...
0
brainfour
(17.06.09)
kullandığın dudak kremi, nemlendiricisi gibi bir şey varsa ( belki ruj :s ) orada zulaya yatabiliyorlar. ihtimalen neden buysa, elle sürülen, tüp şeklinde şeyler kullanmak sorunu çözüyor.
0
pyro clustic flow
(17.06.09)
yıllardır uğraştığım bir sorun olduğu için fevakalade deneyimli olduğum bir husustur uçuk. bilgilerimi ve deneyimlerimi sana kısaca aktarayım.

- bulaşıcı olduğu söyleniyor, doğrudur. fakat bünyesi müsait olmayan insanda uçuk çıkmıyor. benim kız arkadaşımda hayatı boyunca hiç çıkmamış, hala da çıkmadı. annemde, kardeşimde vb çevremdeki hiçkimsede yok ama bende var.

- bundan tamamiyle kurtulmaya imkan yok. benim gözlemim ateş, aşırı yorgunluk, hava değişimi, stres hallerinde özellikle çıkıyor. düzgün beslenilen, egzersiz yapılan, sağlıklı yaşanan dönemlerde çıkmıyor.

- bende son yıllarda artık iyice azaldı (yaş 28) kanımca yaş ilerledikçe azalıyor bu sorun. sürekli zovirax bulunduruyorum ve uçuktan şüphelendiğim zaman ince bir tabaka halinde dudaklarıma sürüyorum. bu şekilde yıllar boyunca uçuk sorunun olmayabilir, hatta zamanla azalır.

- hata kaza zovirax sürmeyi unutup uçuk çıktığında ise en erken sürede mutlaka sürülmesi gerekiyor. virüs çoğalıp dudağı şişirdiği zaman zoviraxın pek bir etkisi olmuyor çünkü. hafif bir kaşıntı varken sürüldüğünde çıkmasına engel oluyor, kabarcık şeklinde kendini belli ettiğinde sürülürse ufak bir yara ile hafif atlatılıyor, şişip kabardığında ise zovirax sadece iyileşme sürecini belki 1 gün kadar kısaltıyor. o yüzden akıllı ve uyanık olmak çok önemli. ortada hiçbir şey yokken bile gripsen, yolculuk yaptıysan, 7-8 defa seviştiysen vb mutlaka zovirax sür dudaklarına.

- sadece uçuğun üzerine değil dudak geneline de sür. uçuk yayılabiliyor çünkü.

- uçuk çıktıktan sonra zovirax sürüp tedavi ettiğinde, uçuk nötr bir yaraya dönüştüğünde zovirax kullanmayı bırak. ben dudaktaki hasar büyükse teramisin kullanıyorum. yara daha hızlı kapanıyor (sanki)
0
blackdog
(17.06.09)
(8)

poposuna kadar uzun saçlı bir erkek (öğrenci) hangi işlerde çalışabilir

fuck milk get beer2
çalışmak istiyorum ama saçlar sorun çıkartacak gibi.. ki benim saçlar da uzun saç değil.. benim saçlar "UZUN SAÇ"... geçen sene bu zamanlar belimdeydi.. şimdi popomda.. kesmeye de kıyamıyorum..barlarda, rock, metal müzik ile ilgili mekanlarda çalışabilirim, tek aklıma gelen bu..başka nerelerde çalış
çalışmak istiyorum ama saçlar sorun çıkartacak gibi.. ki benim saçlar da uzun saç değil.. benim saçlar "UZUN SAÇ"... geçen sene bu zamanlar belimdeydi.. şimdi popomda.. kesmeye de kıyamıyorum..
barlarda, rock, metal müzik ile ilgili mekanlarda çalışabilirim, tek aklıma gelen bu..

başka nerelerde çalışabilir uzun saçlı erkekler?
aklıma hiç bir şey gelmiyor.. şöyle parası iyi olan işler.. ama saça maça karışmayan, popoda olan hayvan uzun saça bile karışmayan işler?
0
fuck milk get beer2
(17.06.09)
organizatörlük-halkla ili$kiler tipi de uygun. hatta bazı $irketler sırf moderin görünüm adına bu insanları uzun saç-küpe kombinasyonlu ki$ilerden seçiyorlar. o bazı $irketler hangileri dersen, bilemiyorum ama var öyleleri; ara$tırınca bulunur i$ kafana yatıyorsa.
0
ateistanbul
(17.06.09)
saçlarını bana satabilirsin?
0
ne bok yedim ben
(17.06.09)
ı-ıh. sanayide çalışamazsın. kısa saçlı küpelileri bile almıyolar. hem çok da laf yersin. kız sanıyolar:(
0
ne bok yedim ben
(17.06.09)
Askerden önce benimde saçlarım belime kadar geliyordu ve hiç bir sorun olmadan organize sanayide bir üretim fabrikasında mühendis olarak çalışabiliyordum. Bazı yerler var böyle saça, küpeye takılmayıp yaptığın işe bakan oralarda çalışabilirsin, IT ve özellikle yazılım sektöründe uzun saçlı olmak normal bile sayılıyor o alanda da iş arayabilirsin bence...
0
selimse
(17.06.09)
grafik ve/veya web tasarımcı olabilirsin mesela.
benim saç da uzun hiç de problem olmadı, aksine ne güzel saçların var şeklinde yaklaştılar.
karşı dairemizdeki web&grafik ajansında da gothic bir kız çalışıyordu yine, postallı piercingli falan, belli ki orada da sorun olmamış yani.
0
ymerdiveni
(17.06.09)
kitapçı ya da müzik market.
0
pyro clustic flow
(17.06.09)
eğlence sektörü denen işi hiç unutma,
sinema televizyon film ve dizi setlerinde bir sürü adam çalışıyor.
konser organizasyonlarında bir sürü iş var, prodüksiyon şirketlerine gidebilirsin.

grafiker dediğin insanlara da pek kimse karışmaz ya da tasarımcılar, bilgisayar programcıları, web masterlar vs. tabii ki hepsi belli bir eğitim ya da yetenek isteyen şeyler. benim sevgilimin de belinde saçları, 10 küsur yıldır, setlerde ışıkçılıktan yayınevlerinde editörlüğe, video montajcılığından grafik art direktörlüğüne bir dünya iş yaptı.

ha, saçların sağlıklı ve bakımlıysa ajans kayıt yaptırıp saçlarının faydasını bile görebilirsin, bakarsın şampuan reklamı falan çıkar :P

şaka bir yana sen sadece devlet dairelerini, plazaları ve ağır işçi gerektiren işleri unut, sokakta daha çoook iş var. önemli olan yeteneğin ya da eğilimin ve tabii eğitimin ne. burada nasıl bir iş yapabileceğini soran insanlar nedense eğitimlerinden bahsetme gereği duymuyorlar, anlayamıyorum...
0
ashh
(17.06.09)
valla aartik uzun sac yuzunden is sorunu yasayan pek kalmadi, en azindan buyuk sehirlerde. kamu disinda istedigin sektorde calisabilirsin muhtemelen, ama arada 3-5 denyo sirket de cikabilir tabi.

(bkz: #16017415)
0
alpinsamuray
(17.06.09)
(4)

üniversite içinde bölüm değiştirme ama yatay geçiş değil

surtunme kuvveti
dün arkadaşlar söyledi, internetten bir şey bulamadım, var mı böyle bir şey? puanı yeterse bir öğrenci eğitim süresi boyunca bölüm değiştirme şansına sahip olacakmış. şu an eşşek kadar olmuş öğrencileri falan da kapsayacakmış mış mış..
dün arkadaşlar söyledi, internetten bir şey bulamadım, var mı böyle bir şey? puanı yeterse bir öğrenci eğitim süresi boyunca bölüm değiştirme şansına sahip olacakmış. şu an eşşek kadar olmuş öğrencileri falan da kapsayacakmış mış mış..
0
surtunme kuvveti
(16.06.09)
var böyle bişey ama örneğin siz bölüme sözelden girdiyseniz, eşit ağırlık puanıyla alan bir bölüme geçemiyosunuz. Şu anda ikisi de sözel bile olsa girdiğiniz yıl önemli diye biliyorum.
0
yellow brick road
(16.06.09)
sabancı üniversitesi'ndeki sistemin isteyen üniversitelerce uygulanabilmesine yönelik bir karar o benim bildiğim. sadece sistemi uygulayan üniversitelerde geçerli olacak. girişte değişmez bir bölüm tercihi yapılması yerine daha esnek bir eğitim modeli uygulanacak. muhtemelen ilk girişte bu sisteme göre yapılan alımlarda geçerli olur ve vakıf üniversiteleri hariç fazla rağbet görmez.
0
lykos
(16.06.09)
mesela inşaat mühendisliği okuyan, endüstriye geçebiliyor ama türk dili ve edebiyatına geçemiyor. ama ortalama kasman, alttan dersinin olmaması falan lazım. çap gibi, ama değil.
0
ne bok yedim ben
(16.06.09)
ya bu konuda herkes işkembeden sallıyor. yök sadece sabancı nın yaptığı uygulamanın mümkün olduğuna karar verdi. bundan sonra üniversiteler isterlerse bu uygulamaya geçecekler. ama zaten geçmişte geçmelerine engel bişey yoktu. özellikle kamu üniversitesindeki statükocuların bunu kabullenmesi epey zaman alır. yandal çift anadal da böyle başlamıştı. nitekim bütünleşik doktora mümkün ama üniversiteler pek uygulamıyor. yani bence bunu uygulayacaklar özel üniversiteler olacaktır. onlarda öğrenci çekmek için. devlet üniversitelerinin böyle cesur uygulamalara hemen geçeceğini zannetmiyorum.
0
modesttiago
(16.06.09)
(9)

Kedi köpek kovucular işe yarıyor mu ?

joehigashi
Merhaba.. Bahçemizin arka kısmına domates, biber ve çeşitli sebzeleri binbir emekle ekiyoruz. Amma velakin kapımız yabancı hayvanların girişine müsait olduğu için kediler köpekler girip binbir emekle ekilen fideleri berbat ediyorlar.. bizim emeklerde boşa gidiyor malesef.. Araştırdım da piyasada man
Merhaba.. Bahçemizin arka kısmına domates, biber ve çeşitli sebzeleri binbir emekle ekiyoruz. Amma velakin kapımız yabancı hayvanların girişine müsait olduğu için kediler köpekler girip binbir emekle ekilen fideleri berbat ediyorlar.. bizim emeklerde boşa gidiyor malesef.. Araştırdım da piyasada manyetik kedi kovucular falan varmış.. Bunları kullanıpta fayda gören ya da faydalı olduğuna şahit olan biri var mı acaba ?
0
joehigashi
(16.06.09)
manyetiklerini değil de, toprağa dökülen cinsten olanlarını kullandık biz. onlar işe yarıyor.
0
ne bok yedim ben
(16.06.09)
bi keresinde manyetik olan köpek kovucuyu bi ev köpeği üzerinde denemiştim işe yarıyo mu diye hayvan evin en ücra yerine gitti pustu kaldı ama dediğim gbi ev köpeği olduğu için çıtkırıldım olabilir, bi k9 üzerinde nasıl bi etki yapar bilemiyorum.
0
rentts1
(16.06.09)
kediyi bilmem de köpekte yarıyor. kedide de fark yoktur sanırım.
0
abtash
(16.06.09)
Kediler üzerinde işe yaradığını defalarca gördüm.
0
hiko seijuro
(16.06.09)
marka model tavsiye eden var mı? yazlıkta biz de aynı dertten mustaripiz.
0
lykos
(16.06.09)
evet marka model tavsiye ederseniz çok iyi olur..
0
🌸joehigashi
(16.06.09)
dazer marka olanı piyasada en yaygınıdır, köpeklerde etkili ama kediler için kesin birşey diyemem
0
lngrad
(16.06.09)
üniversitedeyken hocalar araziye çıkarken kullanıyorlardı manyetiklerini, işe yarıyormuş gerçekten.
0
nyx
(16.06.09)
dazer işinize yaramaz
yani şöyle tabiki kediyi de köpeği de uzaklaştırır lakin tetiğine basınca çalışır size 7/24 etkin bir kovucu gerekli

dazer ın sürekli çalışanı var mı varsa pil dayanır mı bilemiyorum
0
inspectorjavert
(16.06.09)
(24)

yıllar sonra?

ne bok yedim ben
bir erkek yıllar önce ayrıldığı(6 sene)ve bu 6 senenin en az 5 senesinde yüzünü hiç görmediği eski sevgilisini bir şekilde bulup neden tekrar deneyelim der?
bir erkek yıllar önce ayrıldığı(6 sene)ve bu 6 senenin en az 5 senesinde yüzünü hiç görmediği eski sevgilisini bir şekilde bulup neden tekrar deneyelim der?
0
ne bok yedim ben
(16.06.09)
kaynakları tükenmiştir, listesini revize ediyordur.
0
lhun
(16.06.09)
Unutamamıştır. Seviyordur. Arada birlikte olduğu insanlarda aradığını bulamamıştır. Yaşlanmakta ya da yaşlandığını hissetmektedir.

(bkz: romantik mode on)
0
sui
(16.06.09)
aklına gelmiştir. eğer çok kötü ayrılınmadıysa ve o anki şartlar sebebiyle ayrılındıysa gayet olabilitesi var.
0
prodeq
(16.06.09)
gerçekten kötü ayrılınmış bir ilişki bu. bir de kızın bu olaydan sonra iki ciddi ilişkisi oldu ve birinde evlilikten dönüldü. erkeğin de ciddi ve ciddi olmayan bir sürü ilişkisi oldu. taraflar bunlardan bir şekilde haberdar ortak dostlar vs... ama 5 senedir hiç bir şekilde görüşmedikleri gibi, şeytan görsün yüzünü modundaydılar.
0
🌸ne bok yedim ben
(16.06.09)
erkek "denyo veya öküz" ise, kötü amaçlı olma ihtimali daha fazladır. yani, olta atmıştır.
"denyo veya öküz" olmayan bir erkeğin, daha iyi niyetlerle bunu demesi daha olağandır.

tekrar deneyelim sözünü nasıl söylediği, size ipucu olsun...
0
kabablanka
(16.06.09)
2 ihtimal var.

1- hala seviyordur. diğerlerinde aradığını bulamamıştır. daha doğrusu hep senin gibisini aramıştır. bulamayınca, seni geri istiyordur.
2- afedersin ama azmıştır. ama azgınlığını giderecek birini bulamamıştır. eski sevgilileri sırayla denemiştir, iş çıkmayınca sıra sana kadar gelmiştir.

hangisi olduğunu sen bulacaksın. o kadar tanıman lazım adamı yani.
0
el magico
(16.06.09)
muhtemelen seri katildir, eski sevgililerini öldürüyordur.

rahat ol, neden aramaya gerek yok, eleman özlemiş/yalnız kalmış/dertlenmiş/darlanmış vesaire,
ayrıca "şeytan görsün yüzünü" modunda ayrılanların tekrar birleşme oranı, "arkadaş kalalım" diyerek ayrılanların birleşme oranından yüzde 54,3 daha fazla olduğu, klinik deneylerle kanıtlanmış bir gerçek. valla bak.

source: temel ana britannica cilt 35, sayfa 42
0
arigold
(16.06.09)
iyi de, aradan geçen 6 sene içinde köprülerin altından çok sular aktı. büyüdük, başımızdan aşklar geçti, değiştik. yani ben azdı mı yoksa hala seviyor mu nerden anlıycam? 6 senedir bir saat bile görüşmüşlüğümüz yok. yani şans veriyim mi ööfff ooofff:(((
0
🌸ne bok yedim ben
(16.06.09)
sen onu hala seviyor musun?
yani bizim dememizle şans vereceksen, boşver verme. ama eğer hala seviyorsan ve istiyorsan, bi denemekte fayda var. zaten sana karşı davranışlarına bakarak anlarsın durumu(çok saf değilsen tabi).

ya da şöyle yapabilirsin. beraber olmadan önce, arkadaş gibi takılın biraz, gezin, tozun. büyük ihtimalle kısa bi zamanda niyeti belli olur. yani ben olsam belli ederdim en azından.
0
el magico
(16.06.09)
arada birkaç ilişkisi daha olduysa ve sizin ilişkiniz gerçekten o zamanlar ciddi güzel bir ilişkiyse sizi azdığında araması sizce de normal dışı değil mi? azmamıştır o.
0
prodeq
(16.06.09)
yahu git konus bakalım derdi neymıs, ciddi mi degil mi, ne manaya diyor. muneccim miyiz nerden bilelim adamın derdini. otur konus ısırmaz sen ısır demedikce, endiselenecek bisey yok.

salt azmıs mı degil mi diye de kontrol edeceksen sevisin bakalım bi, sonrasındaki tavırları ne oluyor ?
0
bryan fury
(16.06.09)
Bıkmıştır kısa süreli ilişkilerden, en son uzun süreli ilişkisi senle olduysa. "Onunla ne güzeldi, en azından gerçek bir ilişkiydi." diye düşünmüş olup, yeni birisiyle de zor olacağını düşünüp tekrar seninle bir ilişki yaşamak istiyor olabilir. Kısa süreli ilişkilerindeki kadınların çok boş olduğunu düşünüp "En iyisi oydu ya." diye düşünüyor da olabilir. Yani seviyor olabilir aşk boyutunda değildir belki ama illa ki sende sevdiği bir şey vardı ki aklına geldin. Kendi hayatımı anlattım sanki neyse.
Ha diğer yandan şeytan görsün yüzünü modu deyince insan şüphelenmiyor değil tabi, eğer ciddi ciddi nefret varsa seni kırmak için böyle bir şey yapmak istiyor olabilir. İçinde kalmış olabilir eğer sen onu terkettiysen veya kırıldıysa fazlasıyla. Ama böyle intikam falan için de 6 yıl sonra çok mantıklı gelmiyor yani bilemedim. Yani 6 yılda nefret falan kalmaz heralde.
0
loralynn
(16.06.09)
yani ben erkek mantığıyla düşünemiyorum. bir insan seviyorsa, 6 yıl sonra mı aklı başına gelir? intikamsa, neden 6 yıl sonra? bu çok uzun bir süre. yani 6 yıldır aslında beni seviyormuş masalına inanmak istemiyorum yelkenler suya inecek çünkü. ama inanasım da var.
0
🌸ne bok yedim ben
(16.06.09)
%99 abazan durumu had safhaya çıkmıştır.sadece sana değil diğer eski takıntılarınada zarf atıyordur kime tutturursa.
sonrasında şöyle bir cümleyle karşılaşman muhtemeldir biz 6 sene önceden bitmişiz hata yaptığımızı düşünüyorum adiyossss..
0
sirincem
(16.06.09)
frijitim sirincem,

abartmayın yahu,

çocukceğiz geçen 6 sene sonunda en güzel ilişkisinin(loralynn'in de dediği gibi) "ne bok yedim ben" ile olduğunu farketmiştir, psikolojik ve kimyasal pek çok etken var.

şurada iki dakikada nuri alço/yavşak taylan kıvamına getirdiniz elemanı.
0
arigold
(16.06.09)
6 yıldır seni seviyor değildir sadece en iyi ilişkisinin seninle olduğunu düşünüp tekrar denemek istiyordur.
0
loralynn
(16.06.09)
arigold sen haklısın ve hazırladığın lafları beğendim..
0
eleventh american esme has met
(16.06.09)
her iddasına varım ki amacı cinsel birliktelik.
eminim. yüzde yüz

cevap : bir erkek ayrıldığı bir sevgilisini hiç görmedikten bilmemkaç sene sonra arıyorsa amacı cinselliktir, başka bir şey değil.
0
point guard
(16.06.09)
bir şans ver.
0
enter saltman benim
(16.06.09)
şöyle düşün, 6 yıl sonra sen bile kararsızsın hala.
0
turkish tekila
(16.06.09)
Fenerbahçeliyim. Daum'u çok severdim. Gittiğine üzüldüm. Şimdi geri gelmesine daha çok üzülüyorum. Aynı duyguları Apiah ve Aurello için de düşünüyorum. Ben bir takımdan ayrılan oyuncu veya antrenörün aynı takıma geri dönmesine karşıyım.

Aynı şey aşk için de geçerli.
0
pichoscosama
(16.06.09)
bi kere 6 yıl sensiz yapmış. ben olsam ben de art niyet arardım.
yani sonuçta bir değil iki değil 6 yıl. ama yine de cinsellik içerdiğini düşünmüyorum. sonuçta sırf bunun için böle bişeye kasmaz gibi geliyor.
bi buluş görüş, bi kahve için bakalım sen ne hissedeceksin. öncelikli olan bu.
0
mahnita
(16.06.09)
sırf cinsellik için kimse 6 sene evvel ki ilişkisini hatırlamaz akıl var mantık var. mutlaka bişey arıyodur eskilerden o 6 sene ara nasıl oldu onu merak ediyorum aslında götü yememiştir aramaya güveni yeni yerine gelmiştir emin olmustur falan filan hemen cinsellige vurmayın olayı..
0
poke
(16.06.09)
seninle olduğu zamanlardaki kendini özlediği içindir.
0
JD
(16.06.09)
(8)

Burası Neresi?

eyke
Bu fotoyla çok zor olduğunun farkındayım ancak belki bilen çıkar.
Bu fotoyla çok zor olduğunun farkındayım ancak belki bilen çıkar.
0
eyke
(16.06.09)
koylarda filan çokça karşılaşılan bir manzara. kendine has bir özelliğini göremedim ben..
0
dambil
(16.06.09)
baraj göllerine benziyo.
0
ne bok yedim ben
(16.06.09)
biliyorum öyle bir manzara olduğunu. ancak orada bulunmuş birisi neresi olduğunu koordinatlarıyla söyleyebilir.

şunu sorayım, bitki örtüsünden falan yola çıkarsak ege mi?
0
🌸eyke
(16.06.09)
sanki ölüdeniz'in oralar gibi geldi bana. fethiye falan tarafı gibi.
0
xatai
(16.06.09)
Şamlar barajının arkasındaki baraj / İstanbul.
0
Sir.Fitih
(16.06.09)
göcek tarafı sanki
0
demlikposet
(16.06.09)
bizim yan taraftaki arsa bu. içinde su birikmiş son yağmurlardan sonra.
0
co2s2
(16.06.09)
aslantaş barajı civarı olabiir sanki benzettim yanii
0
nurnur
(16.06.09)
(4)

saçlara zarar vermeden şekillendirme

roadrunner_merlin
bilindiği gibi uzun zamanlı kullanımda jölenin saçlara ciddi anlamda olumsuz etkisi var. kısa saç için ben kullandım memnunum denebilecek, jöleden daha iyi ve daha az zararlı bir yöntem var mıdır? p.s. reklama girmeyeceğini umarak, ürün adı olursa süper olur.
bilindiği gibi uzun zamanlı kullanımda jölenin saçlara ciddi anlamda olumsuz etkisi var. kısa saç için ben kullandım memnunum denebilecek, jöleden daha iyi ve daha az zararlı bir yöntem var mıdır?

p.s. reklama girmeyeceğini umarak, ürün adı olursa süper olur.
0
roadrunner_merlin
(15.06.09)
krem 7/24 candır.

eskiden elidor kullanırdım, ama paketi bozdular vıcık vıcık bir şey oldu.

bulabilirsen ipek, bulamıyorsan hobby'nin krem 7/24 ürünlerini kullanabilirsin.
0
arigold
(15.06.09)
elidorun krem 7/24 ü solucan gibi kokuyor. kullanmayın. onun dışında saç köpükleri de saça jöleden daha az zarar verir. ama benim tavsiyem saçı kendi haline bırakmaktır. fazla kurcalayınca bozuluyor

ha buarada, necip bey biryantin kullanın. hala var mı bilmiyorum ama kokusuna hastaydım ben onun.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
(bkz: osis)
0
rentts1
(15.06.09)
şekil verme için, pahalı olmalarına karşın john frieda ve toni&guy ürünlerini tavsiye ederim.

şekillendirme dışında saçı kendine getiren şampuan+krem+bakım ürünleri için de schwarzkopf'un gliss serisi şampuanları tek kelimeyle süper. (sarı şişedeki oil nutritive serisini tavsiye ederim)
0
nevrotik pollyanna
(15.06.09)
(5)

işveren maaşı vermiyor herhangi bir yaptırımı yok mu acaba?

xerre
merhaba arkadaşlar,kız arkadaşım bir özel eğitim merkezinde fizyoterapist olarak çalışmakta. ilk ay maaşının yarısını alabildi. fakat sonraki bir buçuk aylığını alamadı. önceki çalışana verdikleri senetlerin tahsil edilememsi üzerine özel eğitime bir icra gelmişti. özel eğitimler bakılan hasta sayıs
merhaba arkadaşlar,

kız arkadaşım bir özel eğitim merkezinde fizyoterapist olarak çalışmakta. ilk ay maaşının yarısını alabildi. fakat sonraki bir buçuk aylığını alamadı. önceki çalışana verdikleri senetlerin tahsil edilememsi üzerine özel eğitime bir icra gelmişti. özel eğitimler bakılan hasta sayısına göre devletten para alıyor. hala çalışasına ve hergün hasta alınmasına ve de ha bugün ha yarın vereceğiz demelerine rağmen bir türlü maaş verilmiyor. soracağım o ki, bir avukata başvurmadan yapılabilecek herhangi bir yaptırım mevcut mu? çünkü avukat mahkeme derken harcanacak zaman ve giderler tahsil edilecek miktardan daha fazla tutacaktır. bir de yakın bir zamanda merkezi başka bir adrese taşıyacaklar.

teşekkürler.
0
xerre
(15.06.09)
arka sırada uyurken yarım kulak dinlediğim iş hukuku dersinde kulağıma çalınanlara göre, işveren sendikasına veya sosyal sigortalar kurumuna şikayet etme tehdidi bile maaş olayını çözmeye yetiyormuş. bu tabii fabrikalar için geçerli. kız arkadaşınız sendikalı mı nedir bilmiyorum. ama şikayet edeceği bi kurum elbette vardır.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
ayrıca, maaş aldığına dair bir kağıt falan imzalamadıysa, kız arkadaşının bir şey kanıtlamaya ihtiyacı yok. haklı fesihe gider, işten ayrılır. dolayısıyla tazminat da alır. bence her halukarda maaş alamıyorsa çalışmasının anlamı yok.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
maaş alamadığını kanıtlanması halinde çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığına bir şikayet dilekçesi ile başvurulabilinir.
0
roadrunner_merlin
(15.06.09)
Kız arkadaşınız haklı fesih sonucunda sadece maaşını alabilecektir, çünküm tazminat alabilmek için sanırım 1 yıl çalışmak gerekiyor. Mahkemeye başvurmaktan filan da çekinmesin bütün masrafları kaybeden taraf ödemek zorunda...
0
selimse
(15.06.09)
maaşını alamadığı için iş sözleşmesini haklı sebeple fesih edebilir. 1 senelik kıdemi dolmadığı için kıdem tazminatı alması söz konusu değil. daha sonra alacak davası açması gerekiyor sanırım.
0
sijwocaq
(16.06.09)
(20)

hangi üniversite seçmeliyim..

mykon_
mrb. 2009 öss mağduruyum =)össde tam olarak istedigim puan gelmedi ama yine de istanbul üni,yıldız teknik,gazi üni,ege üni.. gibi yerlerin bilgisayar mühendisliğine girebiliorm bi aksilik çıkmazsa..sizce hangisini seçmeliyim. iş imkanı olarak,eğitim,burs imkanı vb. yönlerden hangisi daha iyidir..
mrb. 2009 öss mağduruyum =)
össde tam olarak istedigim puan gelmedi ama yine de istanbul üni,yıldız teknik,gazi üni,ege üni.. gibi yerlerin bilgisayar mühendisliğine girebiliorm bi aksilik çıkmazsa..
sizce hangisini seçmeliyim. iş imkanı olarak,eğitim,burs imkanı vb. yönlerden hangisi daha iyidir..
0
mykon_
(15.06.09)
ege bilgisayar..
0
dambil
(15.06.09)
nedeniyle açıklarsanız bnm içn daha ii olr =)
0
🌸mykon_
(15.06.09)
arkadaşım, sırf puanım tutuyor diye mühendislik fakültesi yazma. bak ben mühendislik yazan ellerim kırılsın, ne bok yedim ben diye geziyorum. iyi düşün.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
öncelikle o listeden gaziyi çıkar.

1-ytü
2-ege

iş imkanı açısından.
0
arigold
(15.06.09)
hayr. zaten mühendslk istiodm ama istedgm yerlen puanı gelmio ( dikkatszlk vs..) sırf tutuo die deil yani ;)
0
🌸mykon_
(15.06.09)
türk dili ve edebiyatı bölümünü de öneriyorum sana, en azından yan dal falan yap.
0
arigold
(15.06.09)
bi de şu var.. ankara ve istanbulda zaten iyi üniversitelerden yüzlerce mezun çıkıyo. izmirde sadece ege ve 9 eylül var. izmire gitmem şansımı artırır mı acaba?
0
🌸mykon_
(15.06.09)
hiçbirinin eğitimini bilmiyorum ancak, eşit koşullarda istanbul tercih sebebi olmalı, pazarın büyük kısmı istanbul'da. merağın varsa, 3. 4. sınıfta çalışmaya başlarsın hatta.
0
abtash
(15.06.09)
istanbul üniversitesinde mühendislik okunmaz. mühendislik istiyorsan illa ki, yıldız teknik candır. eğitimi bilgisayar için nasıl emin değilim ama elektrik mühendisliği süperdir.

hem, daha sınav yeni oldu. başarı sıran belli değilken istediğim yer tutmaz gibi bir fikre nasıl kapıldın? benim bildiğim sınav sonuçları ağustosta açıklanıyor falan?

tercihi puana göre değil, başarı sırana göre yap. kendi sınavın nasıl geçti bilirsin evet, ama başkalarınınki nasıldı bilemezsin.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
seçeceğin bölümü ekşi duyuruda soracak haldeysen bence zaten ne seçsen olur.
0
mortifera
(15.06.09)
mortifera bölüm sormuorm. bölüm belli zaten. üniversitelern imkanlarını soruorm. öyle kabala gitmeyeym diye
0
🌸mykon_
(15.06.09)
arkadaş fikir edinmek,istediği üniversitelerin durumlarını öğrenmek için soru sormuş.neden hemen aşağılanıyor anlamıyorum?
ben yıldız teknik veya ege diyorum.ama ytü iş imkanları olarak daha geniş.bir de türkçe'ne biraz daha dikkat etmeni öneriyorum.
0
şaman
(15.06.09)
mühendislik fakültesine bi kapağı atayım sonra geçiş yaparım çap yaparım diye düşünüyorsan o düşünceyi kafandan atmanı öneririm. çok zor. gazi üniversitesinin bilgisayar eğitimi iyiymiş. mühendisliğini bilmiyorum ama teknik eğitim güzel.

üniversite seçerken üniversite adına bakma. bazı üniversitelerin belli bölümleri çok iyidir. diğer bölümleri tıraştır. mühendislik okuyacaksan ve puanın da yetiyorsa, ilk tercihin hemen teknik üniversite olmalıdır. karadeniz teknik de candır mesela. istanbul üniversitesinin ise mühendislik faükltesi kötü. sakarya, kocaeli daha iyi mühendislik açısından. (teknik üniversitelerden ayrılmalarından dolayı)
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
Bu okullar arasında büyük farklar yok. Yıldız Teknik belki teknik üniversite takıntısı olan işverenler için iyi olabilir, öğretimi de daha iyi olabilir; ama İÜ'deyken YTÜ'ye özenen biri görmedim hiç.

İÜ Bilgisayar'da iyi hocalar da var, ama çok büyük bir bölüm değil. Bazı düzensizlikler var. Sonradan epey düzeldi aslında. Ufaktan sanayi işbirliğine girip bitirme projelerini ciddileştirdiler, doğrudan şirketlere proje yaptılar ve mezun olunca işe girdiler. İÜ için büyük gelişme :)

Mühendislik hep güzel geliyor da, ne okumak, ne de o alanda çalışmak tahmin edildiği gibi olmuyor. Cehennemin dibindeki organize sanayi bölgelerinde çalışmak olası. Tabii bilgisayar mühendisinin durumu daha farklı. Şehrin ortasındaki bir plaza da olabilir, evinin iki adım ötesinde kendi şirketinin ofisi de olabilir.

Okul seçerken sosyal imkânları da değerlendirmek lazım. 4-5 yıl geçecek orada. Dersten sonra hemen eve/yurda gidip sabaha kadar Facebook'ta zaman öldüren insanların arasında "insanlarla iletişimi iyi" maddesi eksik kalıyor. İÜ bu yönden kötü.

İzmir'de okumak şansını arttırmaz bence. Herkes okuduğu şehirde çalışmıyor.
0
fadetoreality
(15.06.09)
sevgili mykon_,

aynen senin gibi sadece bilgisayar mühendisliği istiyordum. 2000 senesinde öss'ye girdim. aynen senin gibi istediğim puan gelmedi ve yine aynen saydığın okulların bilg. mühendisliklerine girebiliyordum (yalan olmasın ytü hariç). saçma sapan bir kararla sabancı'ya girdim burssuz. bir sene okuduktan sonra tekrar öss'ye girmeye karar verdim.

2002 öss'de 2000'den çok daha iyi bir puan aldım ama yine boğaziçi ya da odtü bilgisayara giremedim. gyte'ye girdim. yine sadece bilgisayar mühendisliği istiyordum.

sene 2009. bilgisayar mühendisi değilim hala. henüz bitirmedim okulumu. bir gemi kurtarma şirketinde bilgisayar mühendisliği ile uzaktan yakından alakası olmayan bir iş yapıyorum.

şimdi görüyorum ki, bilgisayar mühendisliği zannettiğim şey değil. senin de zannettiğin şey değil büyük ihtimalle. sonra çok pişman olabilirsin. çok büyük paralar kazanamayacağın bir iş. atıyorum inşaat mühendisliği ya da tıp çok daha büyük paralar kazanabileceğin mesleklere sahip olmanı sağlayabilir. bunu şu anda anlaman mümkün olmayabilir ancak ne zaman ki etrafındaki insanlar, (şu anda senin yazmak istemediğin bölümlerdeki insanlar) senden çok daha fazla paralarla çalışmaya başlayacaklar, o zaman bilgisayar mühendisliğinin aslında hiç de iyi bir tercih olmadığını göreceksin. 2000 öss'de benim girebildiğim ama burun kıvırdığım boğaziçi iktisat mezunları (ea ve sözel puanlarım sayısalımdan çok çok daha iyiydi) şu anda 4000-5000 lira para alıyorlar. girebileceğim ama girmediğim elektronik-haberleşme'den mezun olanlar şu anda cep telefonu dalgasına tcell, avea, ericson vs şirketlerde böyle paralar alıyorlar. tanıdığım hiç bir bilg. müh bu kadar para almıyor açıkçası. en azından çook çook büyük bir çoğunluğu.

"bölüm belli, okul hangisi?" diye söylüyorsun ama yazdıklarını okuyunca, daha önce 2 kere yaptığım şeyi gördüm

sonra pişman olmaman için yazdım. 18 yaşında sağlıklı düşünmek, gelecekte karşılacaklarını bilmediğin için çok zor.
0
co2s2
(15.06.09)
kesinlikle co2s2 ye katılıyorum. belki bölümü seveceksin ama okuması zor gelecek? dersleri nelerdir? onu geçtim, başarı sıran belli değilken üniversite seçimi olayına girme. hatta düşünme. tatil yap, uyu, televizyon izle.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
boğaziçi iktisat mezunlarının 5000 lira aldığı kısım hariç (ordan mezun olanların sadece %1 3-4 senede alabilir parayı) co2s2 ye tamamen katılıyorum. ama söylediklerin arasından ytü tabiki.
0
ozmania
(15.06.09)
bende zamanında bilgisayar bilgisayar diye tutturuyordum sonra senin gibi süper puan yapamayınca odtü inşaata girdim. zor mor ama asıl istediğim şey buymuş bunu anladım. cidden gerçekten istiyor musun bunu bir düşün o yüzden. yani günde 16 saat bilgisayar başında oturabilme ve her türlü hardware software bilgisine sahip olma bilgisayar mühendisliği için aranan şey değil. daha birinci sınıfta ulan bu muymuş diyeceğin şeyler göreceksin (arkadaşlarımdan biliyorum)
0
argent dawn
(15.06.09)
ben sektörün içinden cevap vereyim sana. 99 yılında bilgisayar mühendisliği nedir diye çok da birşey bilmeden girdim ben mesleğe, 2005 te mezun oldum, o zamandan beridir oldukça büyük ciroları olan firmalarda ekmek yiyorum.

bu meslekte seçtiğin üniversitenin hiç bir önemi yok. boğazıçi, odtü, bilkent falan belki ilk iş deneyimi için bir nebze yardımcı olabilir ama gerisini salla derim. çünkü mezun olduğunda bilmen gereken bilginin %95'ini (abartmıyorum) kendin öğrenmek zorundasın. okul sınavlardan ibaret olan ve diploma veren bir kurum bu sektör için.

seversen, öğrenmeye hevesliysen, denemekten yanılmaktan bıkmayan biriysen her halukarda sorun yaşamazsın. odtu mezunu bilişime dair hiç birşeye kafası basmayan, anadolu, ktü, kayseri mezunu canavar ötesi insanlar biliyorum. ki hatta bilgisayar müh mezunu olmaya bile gerek yok bence, insanın içinde olsun yeter.

takılma üniversitenin ismine, hiç lazım olmayacak.
0
cafcurucufcuf
(15.06.09)
ben de co2so2'nin zıttı bir görüş bildireceğim: bilgisayar müh. bence süper bi bölüm (özellikle kişi istiyosa bu bölümü okumayı). tepedeki pyschedelic adam'dan da tavsiye almanı öneririm (okul seçimi konusunda).
0
boshi
(15.06.09)
(4)

istanbulda kalacak yer arıyorum.

eren84
yaz stajı için istanbula geleceğim.avrupa yakasında kalabileceğim ucuz özel öğrenci yurdu arıyorum.
yaz stajı için istanbula geleceğim.avrupa yakasında kalabileceğim ucuz özel öğrenci yurdu arıyorum.
0
eren84
(15.06.09)
Direkt bir örnek veremeyeceğim ancak, büyük bir ihtimalle cemaat yurdu bulacağınızı göz önünde bulundurun, çünkü maalesef İstanbul'da ucuz cemaate bağlı olmayan pek yurt yok özel olarak. Ayrıca Avrupa Yakası demişsiniz ama bunu biraz daha özelleştirmeniz gerek çünkü Büykçekmece de Avrupa Yakası'nda Sarıyer de. Yani yaşayacağınız yeri belirtin ki ona göre yardımcı olunabilsin. Trafik en önemli sorunlardan biri malum...
0
loralynn
(15.06.09)
kyk öğrencisiysen kyk yurtlarında kalabilirsin.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
avrupa yakası ama avrupa yakası'nın neresi?
ucuz ve özel öğrenci yurdu, abi-şakird öğrenci yurdu olur.. içeri girerken ayakkabıyı çıkartıyorlarsa direk kaç oradan..
otel ararsan da;
orta kısımlarından bir yer söyleyeyim; avrupa yakasının..

topkapı'da kale taraflarında ucuz ve temiz (temiz derken "fuhuş oteli falan değil, normal otel" o anlamda) yerler var.
30 ytl'ye falan kalabiliyorsun günlüğü..
0
fuck milk get beer2
(15.06.09)
ikünün yurtları 3 ay için fazla istemiyorlar biliyorum. konforlu değil ama rahat takılırsınız.
0
radikalherif
(15.06.09)
(13)

3'den 4'e geçen çocuğa tatil kitabı ne almalı

abtash
duyurudaki başka bi duyuruyu görünce aklıma geldi. bizim yeğene tatil kitabı alınması gerekiyormuş, zambak falan var mı bi tavsiyeniz? he eğitimci duyurucular??? test falan çözmesi lazım sanırım. yazık lan.
duyurudaki başka bi duyuruyu görünce aklıma geldi. bizim yeğene tatil kitabı alınması gerekiyormuş, zambak falan var mı bi tavsiyeniz? he eğitimci duyurucular??? test falan çözmesi lazım sanırım. yazık lan.
0
abtash
(15.06.09)
öğretmeni söylememiş mi?
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
hakikaten testi falan boşverin. zaten o tatil kitapları asla çözülmüyor. ben ilkokul hayatım boyunca test çözdüğümü hatırlamam tatilde. öğretmenler sanki kontrol ediyor da... haytalık yapma sonun fabrika olur diyorlardı bak üniversite son sınıftayım. yine sanayide çalışcaz gerçi. ama boşverin siz bi blokflüt alın çocuğa tatil için, komşuların kafasını şişirsin.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
eskiden küçük okuma kitapları vardı. şimdi zorunlu okutuyorlar galiba ama bana bir tatilde sen de 20 ben diyeyim 30 tane dünya klasikleri babında bir kitap seti gelmişti ama hep çocuk serileriydi. define adası, robinson crusoe, jules verne falan ne varsa vardı. hayatımın en eğlenceli yazıydı. kitaplar da öyle okkalı falan değil bilemedin 100 sayfa civarıydı.
güzel tatil kitaplarımız da vardı. ben çözerdim be. :)
0
ozdek
(15.06.09)
tom sawyer, zıkkımın kökü, pal sokağı çocukları, dünyanın merkezine seyahat vs vs. hepsi akıcı su gibi biten cinsten. kitap okuma alışkanlığını en güzel kazanabileceği yıllarda yardımcısı olur sanırım.
0
tai
(15.06.09)
(bkz: pal sokağı çocukları)

sadece kitap okuma aliskanligi degil; kisilik, erdem, dostluk, fedakarlık gibi kavramlari da kazandirir. ama o yastaki cocuk icin erken olur mu bilemedim simdi
0
alpinsamuray
(15.06.09)
tatil kitapları die kitaplar mevcut...çocuklar hem eğleniyo hem soru çözüyo hem anne babalarını mutlu ediyo...kuzenim öğretmendir ve çocuklarına bunlardan alır her sene...robin ve arya nın bir kez olsun ana avrat sövdüklerini duymadım.
0
werwee
(15.06.09)
uykusuz için pek bi erken geldi bana...otis abi okuyup,ipek erdemle tatiline keyif katması olası değil kanımca...
0
werwee
(15.06.09)
odtü'nun matematik gezegeni veya macera gezegeni diye bir tatil test kitabı var, onu tavsiye edenler çok (benim oğlan 2. sınıfta kullanmıştı, çok da sıkılmadan bitirmişti). her sınıf için mevcut. morpa'nın da tatil kitapları fena değildir, sadece test değil, işte tatilde yapabilecekleri deneyler, aktiviteler filan vardı (mesela, domates soslu makarna pişirin, her adımı yazın filan vardı bi tane)

yaprak testlerin de böyle tatil kitapları var - ama onlar sadece test içerikli.

okuması için www.sezim.k12.tr adresinde "yaz kitapları önerisi" diye bir duyuru var, orada kitap isimleri var. benim tavsiyem, roald dahl kitapları, tam bu yaş için!
0
zkurmus
(15.06.09)
hayali arkadaş
(15.06.09)
@ne bok yedim ben

öğretmeni uyuşuk olduğundan, siz bilinçli velilersiniz ne alacağınızı bilirsiniz dedi. şımarığın biri özel okul olacak bi de. tepem attı anasını satiim.

ben de karşıyım tez çözerek bu güzel yıllarının heba olmasından ama, 2 sene sonra sbs sınavlarına girmeye başlayacak, başlaması lazım bi yerden.
0
🌸abtash
(15.06.09)
4 ten 5 e geçen kardeşim var kitap okumayı sevmiyor ama muzaffer izgü olunca okuyor yani
muzaffer izgü den alabilirsiniz
bi de dili ağır da olsa ömer seyfettin okutun yaşlı başlı amcalarla konuştuğunda söylenenleri anlayabilir ileride :)
bunun dışında tübitak ın çıkardığı kitaplar oluyor uygun fiyatlı hemde eğlenceli bilim tadında onları da tavsiye ederim bizim ufaklık onları da severek okuyor
0
fletch
(15.06.09)
size tavsiyem odtü yayıncılığın kitaplarından edinin.şu linklere bakarak karar verebilirsiniz www.metupress.com.tr ve www.metupress.com.tr
0
akustik cinayet
(15.06.09)
zihinden problemler
0
ykyt
(15.06.09)
(6)

bonus card son ödeme günü ile ilgili

werwee
sıçtım ki ne sıçtım...bonus un son ödeme günü 1 temmuz..1500 lira ödemem gerekiyor.22 haziranda eksre kesim rtarihi var. onu netten değiştirsem böylelikle bi 15 gün daha kazanmış olacağım die düşünmekteyim.mümkünmü böyle bişe...yerlermi yani...
sıçtım ki ne sıçtım...
bonus un son ödeme günü 1 temmuz..1500 lira ödemem gerekiyor.22 haziranda eksre kesim rtarihi var. onu netten değiştirsem böylelikle bi 15 gün daha kazanmış olacağım die düşünmekteyim.mümkünmü böyle bişe...yerlermi yani...
0
werwee
(15.06.09)
yemezler. kart garantininse hele, asla yemezler.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
en ufak bir ihtimal bile yok yemeleri için.
0
cnonefb
(15.06.09)
degisiklikler bir sonraki aydan itibaren gecerli olur.

yani simdi yaparsaniz buyuk bir ihtimalle onumuzdeki ayin hesap kesim tarihi degisir, bu ayinki degil.
0
fdegir
(15.06.09)
aradım bonusu..aynen dediğiniz gibi...geçmişte böyle bişe yapılıyomuş ancak son bikaç yıldır kaldırmışlar bu uygulamayı...önümüzdeki dönemden geçerli olarak değiştiriyolarmış ama...
0
🌸werwee
(15.06.09)
son ödeme gününden bir sonraki gün öğlene kadar bekliyorlar.
tarihi atabiliyorlar mı bilmiyorum ama ödeyemediğim bir seferinde ne zaman ödeyebilirsiniz diye sormuştu, neden bilmem.
0
aithra
(15.06.09)
yer mi anadolu çocuğu...
0
inspectorjavert
(15.06.09)
(17)

ilkokul 4' giden çocuğa hangi kitaplar okutulmalı?

diabolus in musica
aklımda bi küçük prens var, başka da birşey gelmiyor. yardımcı olabilirseniz sevinirim.
aklımda bi küçük prens var, başka da birşey gelmiyor. yardımcı olabilirseniz sevinirim.
0
diabolus in musica
(15.06.09)
(bkz: 100 temel eser)

edit: yanlışmış efenim. meb in listesi için (bkz: türk ve dünya edebiyatından 100 temel eser)
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
blackbasat
(15.06.09)
ayrıca harry potter serisi, talihsiz serüvenler dizisi, narnia günlükleri... listedeki ağır lugatlı eserleri görünce vazcaydım birden. ama hüseyin rahmi iyidir, hüseyin rahmi candır. gulyabaniyi okutun. sonra, şeker portakalı, var. güneşi uyandıralım var... sonra lotr a giriş açısından hobbit i de okutabilirsiniz güzel olur. bir de ben dördüncü sınıftayken deliler gibi stephen king okurdum sonra hayvan mezarlığını okudum bir gün üç hafta kendime gelemedim. ama okuma böyle ağır ağdalı kitaplarla değil polisiyeyle, macerayla sevdirilir. teksas tommiksle sevdirilir.

hee, aklıma gelmişken... çizgi roman falan bulun velede.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
düşündüm de, halide edip adıvar da okutun. ben çok severdim. ama, yakup kadri okutmayın çok sıkıcı yahu!!!
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
cengiz aytmatov da okutun. gülsarı mesela....
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
valla bi rus arkadasla muhhabbette "ulan biz ilkokulda dostoyevski okuyoruz, ne anlatiyonuz bana" demisti. gercekligini de teyit etmisti. bence de verin onune agir kitap, gunde 5 sayfa da okusa beynini zorlayacak sey okusun. en gosterissiz rusun bile felsefe yapmasi bosuna degil.

not: benim de mantigima biraz ters geliyor o yasta cocuga agir kitaplar okutmak, ama belki cok da kucumsememek lazim beyni...
0
terp
(15.06.09)
tatil yahu!!! ağır şeyler okumasın. ama marketlerde dünya klasikleri 3.99a satılıyor bak onlar güzel olabilir okumak için. ama tatilde heri potır okunur kardeşim!
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
şiir sevdirin çocuğa. sonra benim gibi zorluk çekmesin. ben fantastik kurguya verdim kendimi de nooldu. cahit külebi okutun. ilerde üniversiteye hazırlanırken paragraf sorularında rahat eder. %60ında cahit külebi'den bahsedilir niyeyse o soruların.

onu geçtim... "ya hay mubarek yağ şakır şakır yıka taşları toprakları" diye bir şiiri var ki ben çok seviyorum. her yağmurda bu dize gelir aklıma. şiirin devamını bilene, bulana getirene yüz bin lira veriyorum. bu da bu vesileyle bi ukdem olsun.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
Tübitak'ın çocuklar için çıkardıgı kitaplar hem içerik ve görsellik bakımından zengin,hem de fiyatları uygun.
Can Yayınları'nın Pıtırcık serisine tüm çocuklar bayılır.
Muzaffer İzgü'nün Anneannem serisi de kolay okunur,gülümsetir,kendine baglar.İyi okumalar!
0
ucukmavi
(15.06.09)
ilkokul dörde gelip hala kemalettin tuğcu okumamışsa ben ona çocuk demem. kemalettin tuğcu okutun. çocuğun içine merhamet yerleşsin. sokakta kedi tekmeleyen, 17 yaşındaki kızların kafasını kesen bi canavara dönüşmesin. toplumda acımasızlık ve şiddet varsa hep az kemalettin tuğcu okumaktan.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
nickini vermek istemeyen suser
(15.06.09)
(bkz: jules verne)
herhangi bir kitabıyla başlasın, gerisi gelir sanırım.
bir de (bkz: pal sokağı çocukları)
0
sen git ben geliyorum
(15.06.09)
roald dahl kitapları. pıtırcık serisi. ama bizimki şu günlerde timaş'ın eğlenceli bilgi serisini ve yüzüklerin efendisini okuyor.
0
zkurmus
(15.06.09)
hababam sınıfı yahu!!! nasıl aklımıza gelmez? filmlerini belki yüz kere izlemişizdir ama kaçımız romanı elimize alıp okuduk? rıfat hocama saygısızlık etmeyelim, alalım okuyalım. çocuklarımıza da okutalım. keza rıfat ılgaz'ın tüm kitapları çocuklar için uygundur. yüz temel eserde göremedim. meb'i kınıyorum.
0
ne bok yedim ben
(15.06.09)
mercan adası
süper kitaptı bence.
0
mahnita
(15.06.09)
biz zamanında 4 e giderken ökkeş serisi okurduk. ökkeş balıkta, ökkeş işportacı,...
pippi langstrumpf da olabilir.
0
the last shopar
(15.06.09)
ekleme yapıyorum, 4'e geçen oğlumun iki günde "aaa çok heyecanlı ya aaaa" diye okuduğu beyaz balina yayınları'ndan ejderhalar okulu dizisi.
0
zkurmus
(01.07.09)
(10)

İlk dinleyişte sevilecek klasik müzik eserleri

armutlulu tehlike cabbar
Böyle eserleri kimler ne zaman üretmişlerdir? Soundtrack tadında? Atmosferik?
Böyle eserleri kimler ne zaman üretmişlerdir? Soundtrack tadında? Atmosferik?
0
armutlulu tehlike cabbar
(14.06.09)
kuğu gölü balesiiii... because i just diye şarkısını da yaptılar onun ama süperdir. tam korku filmi finallerine yaraşır. swan lake theme diye arat yutupta.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
www.youtube.com
buldum, buldum:)))
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
(bkz: pachelbel re major kanon)

mükemmel bir eser.
0
yaseka
(14.06.09)
four seasons tabiki. spring :Q
0
yapcak bisi yok
(14.06.09)
decoder
(15.06.09)
bach ve chopin in, ya da erik satie gibi daha cagdaslarin piyano eserleri iyidir.
0
atmacaged
(15.06.09)
bach ve satie yorumuna tamamen katılmakla birlikte link vereyim de pırıl pırıl olsun.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
sarap dumani
(15.06.09)
çizgi filmlerde kullanılanlardan başla.
0
cruor
(15.06.09)
beethoven - moonlight sonata.
0
feranor
(15.06.09)
Beethoven 5. senfoni 4. movement Ayrıca W. Amadeus Mozart 41. senfoni. Rachmaninov'un 1. senfoni allegro con fuoco versiyonu Ashkenazy tarafından yorumlanmışını da tabsiye ederim.
0
Kafkaslı
(17.08.09)
(5)

Beyazlasmis Havuc

ermanen
Beyazlasmis havuc bozulmus mu demektir? (buzdolabinin icinde)Pisirip yiyince bir sorun cikmaz sanirim di mi?
Beyazlasmis havuc bozulmus mu demektir? (buzdolabinin icinde)
Pisirip yiyince bir sorun cikmaz sanirim di mi?
0
ermanen
(14.06.09)
güzelim beyazladıysa onun vitamini bilmemnesi gitmiştir. olayı zaten karotende.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
bembeyaz degil ama. turuncusu gozukuyor hala. havuc, buzdolabinda ne kadar surede bozulur?
0
🌸ermanen
(15.06.09)
Merhaba,
Havuç öyle kolay kolay bozulan bir sebze değil diye biliyorum. Çok uzun süre durmuş olmalı orada? Üzerini tıraşlayıp kullanın mâdem?
Kolay gelsin.
0
nuage
(15.06.09)
pişirildiği zaman hızla bozulan bir sebzedir. bu saatten sonra pişirilirse daha da çabuk bozulacaktır herhalde.
0
makineci
(15.06.09)
pisirdim ve yiyorum simdi. birsey olmaz heralde.
0
🌸ermanen
(15.06.09)
(7)

Yuz sikilastirici tonik

uyku semesi
Arkadaslar, aranizda eminim, yuz sikilastirici tonik kullanan bayan arkadaslar vardir. esim icin, onerebileceginiz, en iyi marka, yuz sikilastirici tonik nedir? ayrica, bu tonik'in hassas ciltler icin olmasi gerekiyor.yardimlariniz icin simdiden tesekkurler..
Arkadaslar, aranizda eminim, yuz sikilastirici tonik kullanan bayan arkadaslar vardir. esim icin, onerebileceginiz, en iyi marka, yuz sikilastirici tonik nedir? ayrica, bu tonik'in hassas ciltler icin olmasi gerekiyor.

yardimlariniz icin simdiden tesekkurler..
0
uyku semesi
(14.06.09)
eşinin yaşına, cilt tipine göre kullanması gereken tonik değişir. eşiniz herhangi bir alışveriş merkezindeli kozmetik reyonlarına gitse, eczaneye danışsa bile tavsiye alabilir.

hemen her marka tonik kullandım. ama benim naçizane önerim, gül suyu. doğal gül suyu var efenim rosense mi ne markası. kalkıp bakmaya üşendim. öyle bakkaldan aldığımız pembe boyalı sulardan değil yani. en güzeli odur. kokusu biraz hoş değil ama cilde çok iyi geliyor.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
yüz sıkılaştırıcıdan kasıt nedir? gözenek sıkılaştırıcı mı yoksa cildi germe amaçlı yer çekimine meydan okuma filan mi?
0
cereal killer
(14.06.09)
cok tesekkur ederim, o da su anda zaten rosense kullanio ama malum kadinlar.. her zaman daha iyisine sahip olmak istiolar..
0
🌸uyku semesi
(14.06.09)
gozenek sikilastirici.
0
🌸uyku semesi
(14.06.09)
clinique'in hassas ciltlere uygun tonikleri var. memnun olmayana denk gelmedim.
0
duch von souch
(14.06.09)
biotherm-biopur kullanıyorum. memnunum.
0
cereal killer
(15.06.09)
kil maskesi + yüz temizleme jeli + tonik + krem kullansın, sadece tonik pek işe yaramayabilir.
0
aithra
(15.06.09)
(31)

yılanlar yılmadı biz yıldık, napcaz?

o midas
Arabistan'da çölün ortasına fabrika kuruyoruz. Sıcakların artmasıyla birlikte yılanlar fabrikaya dadandı(tamam bu dadanma işini önce biz başlattık kaç milyon yıldır yaşadıkları yere fabrika kurarak ama bu başka bir tartışma konusu). İnternette bir iki cihaz buldum, öyle ultrasonik ses yayıyorlar, yı
Arabistan'da çölün ortasına fabrika kuruyoruz. Sıcakların artmasıyla birlikte yılanlar fabrikaya dadandı(tamam bu dadanma işini önce biz başlattık kaç milyon yıldır yaşadıkları yere fabrika kurarak ama bu başka bir tartışma konusu). İnternette bir iki cihaz buldum, öyle ultrasonik ses yayıyorlar, yılanlar da rahatsız olup uzaklaşıyor. Var mıdır kullanan bu cihazları daha önce? Varsa, nedir tecrübeleriniz? Veya başka tavsiyeleriniz var mı?
Teşekkürler...
Not: Sonunda yılanların öldüğü çözümleri (zehir, kapan)lütfen zahmet edip yazmayın.
Not 2: Kedi besleyemeyiz civarda bir sürü başıboş sokak(çöl?) köpeği var.
Not 3: Tavuk da besleyemeyiz. Pratik değil.
Not 4: Naftalin, kükürt, mazot, zift ve benzeri yılanların kokusunu sevmediği maddeleri kullanamıyoruz. Her yer çöl, kum, rüzgar, güneş. Bir günde dağılır giderler. Zaten doğayı kirletmeyi sevmiyoruz.
Not 5: Kirpi, gelincik, tavus kuşu, atmaca, leylek gibi yılanın korktuğu hayvanları besleme önerileriniz esprili olması açısından olumlu karşılanacaktır ama takdir edersiniz ki pratik değiller.
Not 6: Yılanların sevmediği otlar da işe yaramaz. İklim öyle her bitki bünyesinin kaldırabileceği türden değil.
0
o midas
(14.06.09)
sizden başka fabrika yok mu ? onlar nasıl çözüm buluyor bunu öğrenin bence, he eğer tekseniz, bol şans.
0
alchemistt
(14.06.09)
Çölde tek başımızayız. On kilometre uzağımızda şehir ve dev bir sanayi bölgesi var ama artık yılanlar ve diğer hayvanlar uzaklaşmış oradan. Diğer ufak tefek yerlerin(benzin istasyonları filan) bazıları önemsemiyor, bazıları da zehirli yumurta kullanıyorlar.
0
🌸o midas
(14.06.09)
okuyun ufleyın saga sola ayetler fln asın. cok etkili.
0
bryan fury
(14.06.09)
En onemlisi yilanlarin saklanacaklari yerleri engellemek ve girebilecegi acikliklari kapatmaktir. Fabrika olunca biraz zor tabi.

Yilanlarin ilgisini ceken seyleri de ortadan kaldirmak gerekiyor ama ne fabrikasi oldugunu bilmiyorum tabi, ilgisini ceken sey kacinilmaz olabilir.

Yilani uzaklastirmak daha zordur, onun avladigi hayvanlari uzaklastirabilirsin.

Vahsi col kuslari oluyor, onlardan beslenebilir. road runner var mesela.

Ya da bu isi bir profesyonele birakirsin. Profesyonel yilan yakalayicilari oluyor, cogu bedavaya yapiyor ama fabrika gibi buyuk bir yer icin parayla tutman gerekebilir.

not: kimyasallar ve ultrasonik sesler ise yaramiyormus genelde. limon agaci ve tutun bitkisi bir nebze ise yarayabiliyormus.
0
ermanen
(14.06.09)
bryan fury - Çok iyi fikir. En azından çalışanları sakinleştirir. Huzur verici. Lakin çok pahalı. Çalışanların içinde müslüman, hristiyan ve hindu var(eşit oranda). Hepsinin hocası, duası, ritüeli ayrıdır şimdi.
0
🌸o midas
(14.06.09)
oncelikle farelerden kurtulmayi deneyin? fare yoksa yilan da gelmez besin zinciri kirildigi icin. ayrica cekirge gibi irice haseratin da yilanlarin besin listesinde olmasindan mutevellit onlara karsi yurutulecek bir mucadelenin yilanlar icin de etkili bir cozum oldugunu soyluyorlar.

akustik bir cozum olup olmadigindan emin degilim. zaten bu isler muhtemelen yilanlarin kafatasi boyutlariyla alakali bir frekansta ses uretmeyi gerektirecegi icin tek bir cihazin tum dunya yilanlarina karsi cozum uretmesini pek olasi gormuyorum. eger kimyasal yollardan da hoslanmiyorsaniz geriye besin zincirini kirmak ve dogal dusmanlarinin tarafini tutmak kaliyor. yanlis hatirlamiyorsam gelincik denen hayvan yilan (da) yiyor. belki bir koyden cok sayida gelincik edinip etrafa salabilirsiniz.
0
feeling the blanks
(14.06.09)
yılanların öcü diye bişey vardı. ben derim ki pek bulaşmayın bu yılan hayvanına.

onun dışında, yılanlar gerçekten ses konusuna duyarlı yaratıklar. onları rahatsız edebilecek seslere gelmiyorlar. kafa dinlemek istiyor hayvanlar. öte yandan, yılanlar ne kadar zehirli? mesela zehirsiz, tehlikesiz şeylerse bırakın uğraşmayın. fabrika çalışmaya başladığında zaten gürültü vs den hayvanlar bir süre sonra vaz geçecek. zehirli, insan yiyen boyutlardaysa işiniz iş. zaten hayvanlarda doğal termal kamera var. vücut ısınızdan buluyor sizi.

yani demem o ki,yılanların türünü belirleyin önce ve zoolog birini bulun. deyin ki acaba bizim fabrikanın gürültüsü yılanları kovar mı? yok kovmazsa, o zaman para verin.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
ermanen - Fabrika boru fabrikası. Yılanların ilgisini çekebilecek hiç bir şey yok aslında(eğer boruları karşı cins yılan sanacak kadar azdılarsa bilemem). Belki kapalı alan, gölgelikler. Ama onları yok edemeyiz.

Road runner fena fikre benzemiyor. Dur yarın bir satınalmaya sipariş edeyim, iki tane örnek getirsinler. bir deneyelim bakalım. Yanlız onun bir de belalısı vardı, onu da yanında vermesinler.

Tahminen çöl fareleriyle besleniyorlar ama onları ortadan kaldırmak da kolay değil.
0
🌸o midas
(14.06.09)
Fabrikadan uzağa (çok da uzak olmasın) su ve süt olan serince bir yer yaptırın. Belki oraya toplaşırlar.
0
pichoscosama
(14.06.09)
feeling the blanks - Fabrika binası yeni(bir iki aylık), şimdi makinalar monte ediliyor. Fareler henüz yerleşmedi. Belki de hiç yerleşmeyecek. Öyle köşesi bucağı olan bir fabrika değil.
0
🌸o midas
(14.06.09)
simdi bunu en iyi araplara sorarak ogrenırsın bence, yılan sokmasından ciddi bi sayıda olen olmaıdgına gore antin kuntin de olsa bi yontem bulmuslardır/biliyorlardır onlar. koylu fln birilerini bulup onlara danısmak en iyisi.
0
bryan fury
(14.06.09)
feeling the blanks - ne bok yedim ben - Aslında cihazların masrafı değil benim sorunum. Hatta bugün satınalma bölümüne sipariş ettim bile. Benim korkum şu ki cihazlar iki üç hafta sonra gediklerinde işe yaramadıkları görülürse o kadar zaman hiçbir önlem almadan geçmiş olacak. Giden paradan çok geçen zamana yanarım.
0
🌸o midas
(14.06.09)
ya fabrika çalışmaya başladığında zaten gidecek onlar.

ya bunca sene ramses serisi okumanın bir getirisi... aklıma ne geldi... bu yılanlar soğan kokusundan tiksiniyordu kitaba göre. hatta çöle girerken üstlerine başlarına soğan sürüyorlardı. off sinekkovar gibi üstünüze yılankovar sürün siz de. kimsenin şikayet edeceğini sanmam. hiç değilse yılanların insanlara zarar vermesi engellenir bu cihazlar gelene kadar. veya fabrika çalışmaya başlayana kadar.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
ne bok yedim ben - Yılanların zehirli olup olmadığından asla emin olamayacağız. Anladığım kadarıyla değişik türler var ve hepsinden örnek yakalayıp uzmanına sormak mümkün değil. Zaten mümkün olsa bile ve dahi uzman hepsinin zehirsiz olduğunu söylese bile sorun çözülmüyor. Çalışanları inandırmak mümkün olmaz. Zaten yerli halkın söylediğine göre hemen hepsi zehirli olurmuş(hatta bazıları ölümcül).
0
🌸o midas
(14.06.09)
haşerat için kullanılan ultrasonik ses cihazları fare vb hayvanlar için en ufak bir etki yapmıyor. ablamın evinde bu cihazlardan 2-3 tane var. fare sayısı ise gün geçtikçe artıyor. yılan için farklı etki eder mi bilmiyorum ama benim fikrim bu cihazların etkisiz olduğu yönünde.
0
cereal killer
(14.06.09)
pichoscosama - Güzel fikir ama güvercin beslemeye benzemez. Ben nereden gönüllü bulayım böyle bir iş için. Kaplarına sütü dükerken yılanların sabırsızlıkla elinizdeki kaba atladığını düşünüyorum da... Kabus gibi.
Bir de daha uzakta yaşayan ve aslında bize bulaşmayacak yılanları da alıştırmayalım bizim oraya.
0
🌸o midas
(14.06.09)
bryan fury - Burada yaşayan Suudi Araplar hep şehirli. Onlardan bir fayda yok, bilgileri benden az. Civarda bir sürü Bedevi yaşıyor. Çadırlarda diyemeyeceğim, çadırların yerini teneke binalar almış. Ama gene de göçebeler. Ancak yabancılara çok kapalılar. Ayrıca tabiiki sadece Arapça konuşuyorlar. Suudi Araplardan birini tercümanlığa ikna etmek yılanları tek tek yakalayıp 100 km öteye bırakmaktan daha zor. Yoksa eminim yılanları Bedeviler kadar iyı bilen yoktur.
Edinebildiğimiz tüm bilgiler buradaki hurdacı esnafı, benzinciler bir de dağa taşa boru döşeyen firmalardan.
0
🌸o midas
(14.06.09)
ne bok yedim ben - Evet fabrika çalışmaya başlayınca motor titreşimleri yüzünden pek yaklaşacaklarını sanmıyoruz. Bir de çok fazla araç trafiği ve insan olacak. Şu soğan fikrini söyleyim. İsteyen sürünür.
0
🌸o midas
(14.06.09)
Bizim de var basimizda benzer bir sorun multi milyon dolarlik tesis kuruyoruz ama her hafta birelerini yilan ya da akrep isiriyor. Ya bizim akrebimiz de var. Proje mudurunu yakalarsam sorarim napiyolarmis diye ama bizim ilk planimizda bu hayvanlarin panzehirlerini santiyede bulundurmak vardi zira medeniyete de uzak biryer adam yolda olur.
0
ozdek
(14.06.09)
yukarıda cevaplardan biri limon ağacı demiş ama limon ağacı dibinden yılan yumurtası çıktığını gördüğüm için o konuya şüpheyle yaklaşıyorum.

katran döküldüğünü duymuştum ama yılana karşı mı akrebe karşı mı onu bilemiyorum..

edit: sordum, ikisi için de dökülüyormuş
0
nevrotik pollyanna
(14.06.09)
sonik titrewşim cihazlaını bundan yıllar önce, benzer bir problem için, alakasız bir coğrafyada biz kurmuştuk. Yılanlar üzrinde etkili evet. Fakat çok büyük bir alanda etkili değiller, yüzde yüz çözüm sağlamıyor, hayvan sadece rahatsız oluyor, mesela gelip senin fabrikanın içine yuva kurmuyor. Ama delicesine de kaçmıyor.

Ancak amaç tüm hayvan/böcek grupları ise tek başına da işe yaramıyor bu aradai frekans hesabı.
0
rygard
(14.06.09)
Bu iş için genelde kimyasal katkılı dış çephe boyalarındanh da yardım alınır. ama o iklimde performans verebilecek derece güçlü bir ürün, bırak doğal hayatı, insan bile zehirler gibi geliyor. ÜÜreticileri ile bir görüşmek lazım.

Bu arada sakın ha sakın tutup bilmemne hayvanı bunların tüketicisi, dur 200 tane satın alıp salalım bakalım ne olacak gibi bir moda girmeyin derim. Ekosistemi değiştirdiğinde sonuç mutlaka ve mutlaka ölümcül olur. Bir anda fare salgını, çekirge istilası, tuhaf tuhaf şeyler ile uğraşırsınız.
0
rygard
(14.06.09)
Merhaba,
Size önerim sınır çizmenir olacaktır. Elbette rüzgar vb sebeplerle çizdiğiniz sınır kalıcı olmayacaktır onun için sınır çizeceğiniz etken maddeyi bu rüzgarlardan dağılmayacak bir şekilde muhafaza etmelisiniz. Sadece yılan değil, akrep makrep hiç bir şey girmez.

Uluslararası düzeyde yapılan ve dünya liderlerinin de katıldığı bir toplantıda da bu uygulanmıştı. Ancak tabii ki onlar bu tozu muhafaza etmek kaygısı duymuyorlardı çünkü o organizasyın bir kaç gün sürmüştü ve rüzgarı çok olmayan bir yerdeydi.
0
Karluk
(15.06.09)
hakiki bir bedevi bulun, ya da en yakından bir köylü. gönlünü kazanın, size sistemi anlatsın. o adam son 10.000 yıldır orada çünkü. bütün yöntemleri biliyordur. hatta, herodot'un tarih'inde bile "uçan yılanların ülkesi" gibi bir benzetme bulunur arabistan için. aslında ben bir ortaçağ kaynağında daha görmüştüm günlük hayattaki yılanlarla nasıl mücadele edildiğini ama, yazık ki şimdi hatırlamıyorum. hatırlarsam yine yazarım.

eğer ki hakiki bir bedevi ile karşılaşırsanız sorununuzu düzgün bir dille anlatın ya da anlatacak birilerini bulun. kendisine pahalı olmayan hediyeler verin, o setup'ı yapacaktır.
0
gozupek
(15.06.09)
bedeviler, mür ve adacayi yapragi yakarlar yilanlari uzaklastirmak icin. bu kucuk alanlarda ise yarar ve zaten gocebeler. fabrika olayi farkli biraz, bir profesyonele danismak lazim.
0
ermanen
(15.06.09)
yılan sudan geçemez. çok büyük bir şantiye değilse etrafına hendek kazıp su doldurabilirsiniz. içerideki yılanları hallettikten sonra dışarıdan yılan giremez.
0
kibritsuyu
(15.06.09)
Ananem köyde, yılanları uzak tutmak için yumurta kabuğu yakardı teneke bir kovanın içinde. Yalnız içeriğinde başka otlar falan var mıydı onu bilemiyorum, eve gidince kendisine soruciim. Eğer işe yarıyorsa, etrafa sistematik olarak bunun dumanını püskürtecek bir sistem geliştirilebilir belki.
Belli bir süre sonra da soğurlar fabrikanızdan, gelmezler diye tahmin ediyorum.
0
demirlisomya
(15.06.09)
"yilan sudan gecemez" onerisi uygulanirsa, yilanlara kalici bir yuva vermis olursunuz. Zira bu hayvanin ideal yasama alani su kenaridir :)
0
rygard
(15.06.09)
kibritsuyu - ermanen - demirlisomya - karluk -
Fabrika arazisi 500x700metre lik bir dikdörtgen şeklinde. Civarına duvar ya da su kanalı inşa etmemiz en azından şimdilik mümkün değil. Şu anda tel çitimiz var ama ancak civardaki bedevilerin develerini engelleyebiliyor. Zaten onlardan da bir şikayetimiz yoktu. Bu arada çölde tel çit sahibi olmak kadar fantazi bir şey yokmuş onu da öğrenmiş olduk. Bir rüzgar esiyor, ya kumları alıp başka yere götürüyor, tellerin altı iki karış açık kalıyor, zorlasalar develer bile geçer ya da başka bir rüzgar esiyor, kumlar teli örtüp elli gidiş gelişli otoban haline getiriyor.
Arazinin içinde bir sürü bina olacak. Her birinin civarında tütsü yapmaya kalkarsak(ki bazı binalar bir hayli büyük) Zerdüşt ayini yapmaktan Suudi polisi bizi kesin içeri tıkar. Zaten arazi Olimpiyat Stadı gibi, sürekli rüzgar var. Keşke fabrika yerine rüzgar türbini kursaydık diyorum ama Arabistan'da kime enerji satabiliriz ki?
0
🌸o midas
(16.06.09)
allah kolaylık vermek size : )
0
demirlisomya
(16.06.09)
Benim dediğim sınır bir tozla çiziliyor. Siz bu tozu rüzgarda dağılmayacak şekilde ya bir şeye hapsederek ya da birbirine yapıştırarak çizebilirseniz yılanlar burayı geçemeyecektir. Dediğim toza böyle haşereler yaklaşınca gerisin geri kaçı kaçıveriyolllar.
0
Karluk
(22.06.09)
(9)

neden yüksek sesli müzik?

hayali arkadaş
Dayım yıllardır böyle pop çalan, insanların dans ettiği falan bi bar işletiyo. Şöyle söyleyim üç kat yukarda büfede duran kadehler birbirine çarpıyor sesten.Hadi dans etmeyi geçtim belki dans eden insanlar müziği maksimum sesle duymak istiyordur ama dans edilmeyen yerlerde de insanların birbiriyle k
Dayım yıllardır böyle pop çalan, insanların dans ettiği falan bi bar işletiyo. Şöyle söyleyim üç kat yukarda büfede duran kadehler birbirine çarpıyor sesten.
Hadi dans etmeyi geçtim belki dans eden insanlar müziği maksimum sesle duymak istiyordur ama dans edilmeyen yerlerde de insanların birbiriyle konuşmasını engelleyecek kadar yüksek sesle müzik çalındığına tanık oluyorum.
Hakikaten dans etmeyeceklerse bile bu kadar yüksek sesli müziklerden hoşlanan insanlar var mı? Bir rahatlama falan mı yaratıyor insanlarda benim haberim yok.
0
hayali arkadaş
(14.06.09)
rahatlama olabilir, belki de müzikten başka hiç bir şey duymama isteği.
0
noluyor
(14.06.09)
insanı havaya sokması.yükses sesli bir bara girdiğinizde einiz ayağınız oynamaya başlar.rock ise kafa salanmaya :)
en önemlisi de hatun kısmının müziği duyunca hobaaa konumuna gelip ortamı ve de seni coşturması.rakıların biraların bilumum içeceğin tepsi tepsi gidip gelmesi ortamın sahibinin bir köşede ellerini ovuşturması vs vs...
0
ground
(14.06.09)
ama insan karşısındakiyle konuşamıyo ki, nasıl konuşuyosunuz hatunla falan o gürültüde?
işte ben de şunu anlamıyorum, hem insanın elini ayağını kıpırdatacak hem de karşısındakini duymasına izin verecek desibeller var gördüm ben onlardan. Hem ortamın sahibi de daha az elektrik parası öder. Neden ille de kimsenin konuşamayacağı kadar yüksek ses?
0
🌸hayali arkadaş
(14.06.09)
bildiğim kadarıyla yuksek ses adrenalin salgılanmasına sebep oluyor
0
zapake
(14.06.09)
amaç zaten karşındakiyle çok fazla diyalog kurdurmamak. ne kadar az konuşma o kadar çok içki, o kadar çok para demektir mekan sahibi adına.
0
teritori
(14.06.09)
adrenalin salgısını yükselten ama uzun vadede duyma sorunlarına yol açan şey bi bitki ya da ilaç olsa hemen zararlı uyuşturucu ilan edilirdi.
0
🌸hayali arkadaş
(14.06.09)
yüksek müzik alkol gibi hafif zihin bulanıklığı etkisi yapıyor. ve alkol kullanımını da artırıyor. kişi kısık müzikli bir yerde, yüksek müzikli yerde içtiğinden daha az içki içer. kluplerin filan düzeni bu. kişiler arası diyalogu engelleme amaçlı yapıyorlar zaten. insanlar kendi aralarında, kendi sohbetleriyle eğlenemesin, diyalog yaşanmasın ve konuşulamadığı için paso içilsin. zaten mantığı bu.
0
cereal killer
(14.06.09)
bu, bir stratejidir.

canlı renkler ve yüksek sesli müzik insandaki adrenalini artırır. kişi yiyeceğini yiyip içeceğini içip bir an önce gitme isteği duyar. böylece müşteri sirkülasyonu olur. işletme kara geçer.

öte yandan, genelde alışveriş merkezlerinde hafif bir müzik çalar. burada amaç müşteriyi mayıştırıp olabildiğince uzun süre orada tutmak, tüm vitrinlere bakıp tüm mağazalara bir uğramasını sağlamaktır. ki, alışveriş merkezleri insanları rahatlattığına inanılan gri, krem rengi tonlarında dizayn edilir.

yani, insanın yemek yiyip gitmesini istiyorsak canlı renk ve yüksek sesli müzik kullanırken, zaman harcamasını istiyorsak hafif müzik ve açık renk kullanırız. bu söylediğim dans edilen yerlerde de tam anlamıyla olmasa da geçerlidir.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
yazılanlardan şu anlamı çıkarıyorum
1. Yüksek sesli müzik müşterinin değil işletmecinin çıkarına hizmet eder
2. Yüksek sesli müziğin müşterinin çıkarına hizmet ettiği durumlar sıradışı ve hatta patetik durumlardır.

Yani aslında çok az insan seviyomuş bu kadar yüksek sesle müzik dinlemeyi. Buna sevindim.
0
🌸hayali arkadaş
(14.06.09)
(4)

tütsü yöntemi ile ruh ikizinizi 10 dakikada buluyoruz!!

kalim
1) acıbadem carrefour da tütsü var mıdır?2) kadıköy de tütsü nerede var?3) en iyi tütsü hangisidir hepsi aynı mıdır?4) ortalama fiyatları ne kadar oluyor bunların?bununla ilgili hiç soru sorulmamış, daha sonra arayana da yardımcı olur hem...
1) acıbadem carrefour da tütsü var mıdır?

2) kadıköy de tütsü nerede var?

3) en iyi tütsü hangisidir hepsi aynı mıdır?

4) ortalama fiyatları ne kadar oluyor bunların?

bununla ilgili hiç soru sorulmamış, daha sonra arayana da yardımcı olur hem...
0
kalim
(14.06.09)
l'occitane diye bi dükkan var, ben bakırköy prestijde gördüm, kokulu sabunlar bitkisel kremler falan satıyolar, onların muhteşem bi tütsüsü var bal kokulu ama kutusu 25 ytl falandı en son, hediye götürecekseniz uygun olabilir belki.

normalde 1 ytl-5 ytl arası oluyo bi kutu tütsü. Hatta çoğunlukla 1 ytl.
0
hayali arkadaş
(14.06.09)
kadıköy balıkçılar çarşısında balıkçıları geçin tütsücüler başlıyor. başından girdiğinizi kabul edersek sağa doğru giden sokaklar üzerinde de var. mühürdar caddesi tarafında olanlar yani. bir de kadıköy pasajının arka kapısının orada var. ki aynı yer aşağı yukarı.
0
carnicero
(14.06.09)
sadece acıbadem değil her karfurda tütsü var. ruh ikizini nasıl bulcaz lan, evde yatıyo tütsüler boş boş. vanilyalı ve tarçınlı güzel çileklisi hiç çilek gibi kokmuyor:(
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
kokuları taze halde güzel olan çiçek ya da meyvelerin tütsüleri güzel olmuyor.
Daha ağaç kabuğu ya da baharat gibi şeylerin tütsüleri güzel oluyor.
0
hayali arkadaş
(14.06.09)
(3)

Ankara - Çorlu Kamil Koç

harmonikhakaret
Ankara'dan Çorlu'ya giden Kamil Koç arabası Silivri'den geçiyor mu? Biliyor musunuz?teşekkürler not: uğrayıp durmuyor bildiğim kadarıyla ama hani yolda inilebilir falan ...
Ankara'dan Çorlu'ya giden Kamil Koç arabası Silivri'den geçiyor mu? Biliyor musunuz?

teşekkürler


not: uğrayıp durmuyor bildiğim kadarıyla ama hani yolda inilebilir falan ...
0
harmonikhakaret
(14.06.09)
kamil koç u bilmem, ama ankaradan bineceksen:
03122240888-kale seyahat

günde iki kere otobüs seferleri var çerkezköy-saray-vize ye. silivriden geçme ihtimalleri var. sor telefonla. en olmadı, telefonla sorarsın ben silivriye gitcem direkt otobüs var mı diye. onlar daha iyi yardımcı olur.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
kesinlikle geçiyor. hangi tur olursa olsun ankara'dan ya da istanbul'dan çorluya giden otobüs mutlaka silivri'den geçer ve orada yolcu alıp indirir de. ama önceden söylemekte her zaman fayda vardır.
0
oldboy
(14.06.09)
istanbul-çorlu arası her otobüs silivriden geçmez. geçer ama silivri lehir merkezinden değil otobandan giderler. silivriyle alakası yoktur. kamil koçu arayıp sorun en iyisi ben o geçiyor diye biliyorum
0
fotograf cekemeyen japon turist
(14.06.09)
(2)

deniz tasimaciligi

layouter
deniz tasimaciligi ile ilgili ozet bilgi arayisindayim. aslinda sanirim merak ettiklerimi madde madde sorular olarak yazsam daha spesifik olacak:1. konteynerlarin standart boylari var mi? paletlerde oldugu gibi bunlara da avrupa/amerika/asya icin ayri standartlar mi var?2. ayni sekilde, gemilerin as
deniz tasimaciligi ile ilgili ozet bilgi arayisindayim. aslinda sanirim merak ettiklerimi madde madde sorular olarak yazsam daha spesifik olacak:

1. konteynerlarin standart boylari var mi? paletlerde oldugu gibi bunlara da avrupa/amerika/asya icin ayri standartlar mi var?

2. ayni sekilde, gemilerin asagi yukari standart boylari var mi? mesela bir yuk gemisinin yerlesim planina ulasabilir miyim? konteyner cinsinden kapasitesini ve bunlarin nasil yuklendigini gosteren bir ornek bulabilir miyim?

3. konteynerlara urunler genellikle nasil yukleniyor? mesela paletli, shrink-wrapped mi, yoksa kutular halinde floor-loaded mi? ya da baska turlu mu?

4. konteynerlara yolda hic "elleniyor" mu? yoksa yuklendikleri limanda nasil yerlestirilmislerse varacaklari yere kadar ayni yerlerinde mi kaliyorlar? bu sorunun cevabi geminin boyuna ve turune gore degisiyor mu?

5. "floating warehouse" diye bir sey duydunuz mu/gordunuz mu? sanirim karada sabit duran bir depo yerine eski yuk gemilerinin yuzen depolara cevrilmesi kastediliyor. google amca bu keywordle arayinca genelde iki ornek cikariyor: eski zamanlarda patlayici/yanici maddeleri sehirlerden uzak tutmak amaciyla kullanilan yuzen tanklar ve askeri birliklerin muhimmatini tasiyan gemiler. ama ben daha cok ticari depolama amacli bir kullanimdan bahsediyorum. yine de her turlu bilgi makbule gecer.

simdiden tesekkur ederim!
0
layouter
(14.06.09)
1- www.teknikatas.com.tr
2-(bkz: google) romanlarda bile yerleşim planı veriyorlar. clive cussler oku tavsiye ederim. edit: www.sualtigazetesi.com
3-yükleme işlemi ve ambalajlama, taşınacak olan ürünün özelliğine göre değişiklik gösterir.
4-genelde ellenmez. ancak bu gemiler birden fazla limana uğradığından ve yük boşalttığından gemi içindeki vinçlerle yeni bir yerleştirme işlemi yapılabilir.
5-duymadım, ancak çeşitli lojistik kaynaklarını okursanız bişeyler bulabilirsiniz.

onun dışında, deniz taşımacılığı için çıkarılmış yasalar var. bunları aratıp okursanız da kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
5. floating warehouse konusunda soyle bir olay var:
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
bunubenyazdim
(14.06.09)
(6)

D-Smart sinyal yok

thenis
selam.ankaraya hayvan gibi yyağmur yağdı ve bizim d-smart kareleşmeye az çekmeye başladı.sonra da sinyla yok hatası verdi.ve bütün kanal ismileri deişti sadece show tv kaldı diğerleri null dio.ben bunu nasıl düzeltebilirim sorun nedir? yardım lütfen...
selam.ankaraya hayvan gibi yyağmur yağdı ve bizim d-smart kareleşmeye az çekmeye başladı.sonra da sinyla yok hatası verdi.ve bütün kanal ismileri deişti sadece show tv kaldı diğerleri null dio.ben bunu nasıl düzeltebilirim sorun nedir? yardım lütfen...
0
thenis
(14.06.09)
Lütfen aletinizi kapatıp 10 dk bekleyiniz ve ardından yeniden açınız.

Kapatma eylemini fişten çekmeden gerçekleştiriniz.

İyi çalışmalar.
0
oldu görüşürüz
(14.06.09)
10 dakikaya gerek yok.
fişi çekip 10 saniye bekle, fişi geri tak düzelir. ben d-smart yamulunca öyle yapıyorum.
0
teritori
(14.06.09)
ya ilginiz için teşekkürler ama 10 dk olayı olmadı:(.fişi çekmeyi de deneyeyim...
0
🌸thenis
(14.06.09)
fişi çektim olmadı ama şimdi nullar gitti yerine bigli yok lar geldi.başka bi önersii olan var mı?
0
🌸thenis
(14.06.09)
vallaha d-smart servisini de arasan farklı bir yardım alamayacaksın onu söyliyim :)
yağmurdan ötürüdür o zaman. yapacak bir şey yok gibi.
0
teritori
(14.06.09)
yağmur bazen antenin alıcısını bozabiliyor. senin reciver dan yapabileceğin bir şey yok. çatıya veya anten neredeyse oraya bi bakman lazım.

şu çanağın odağındaki zımbırtı var ya? onun ıslanmaması lazım. annem pet şişe geçirmişti. karda yağmurda mis gibi tv seyrettik. dene.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
(9)

Beylikdüzü nü sevmek için neden arıyorum

bore
çok sevdiğim semtimden 1 sene evvel babamın oradaki canlı atmosferi kaldıramayıp sessiz sakin bir hayat isteği sebebiyle buralara taşınmış bulunmaktayız. öğrenci olduğum ve şehir dışında yaşadığım için 1 sene boyunca 5 gün kalabildim sadece. yaz okulundan sonra geri döneceğim için buralarda olmak ya
çok sevdiğim semtimden 1 sene evvel babamın oradaki canlı atmosferi kaldıramayıp sessiz sakin bir hayat isteği sebebiyle buralara taşınmış bulunmaktayız. öğrenci olduğum ve şehir dışında yaşadığım için 1 sene boyunca 5 gün kalabildim sadece. yaz okulundan sonra geri döneceğim için buralarda olmak yaşamak stresine boğuldum şimdiden. bu kadar uzak bir yerde(tatilya tarafı) bu kadar ruhsuz bir yeri insan nasıl sevebilir, nesine aldanıp nasıl mutlu olabilir ciddi bir yardıma ihtiyacım var.
0
bore
(14.06.09)
Lise arkadaşların yok mu? Onları arayabilirsin. Ekspres seferlerle direkt olarak bakırköye gidebilirsin?
0
alkolik imam
(14.06.09)
sizin söylediğiniz şeylerin aynısını burada yaklaşık 10 senedir yaşayan enişteme de söylemiştik bir defasında. "hiç çıkıp dolaştınız mı? buralar hep planlı-programlı" diye susturduydu biz. bunları söylerken izmir üzümü yiyodu. korktuyduk.
0
krasotkin
(14.06.09)
beylikdüzünü sevmek için herhangi bir sebep yoktur efenim.
yaklaşık 10 gün sonra şişliye taşınmak suretiyle sonlanacak 4 yıllık beylikdüzü serüvenimden geriye kalan güzel anıların %95 i, balıkçı kenanın arkasındaki meyhaneler ile alakalı.
budur.
0
projektor kumandasindaki kirmizi tus
(14.06.09)
Bir neden buldum= baalzebub!

Bence siz arkadaş olabilirsiniz. Öyle hissediyorum. Bugün ay forodik halinde ve hislerim çok kuvvetli. Beraber kızları kesersiniz. Tabii ikiniz de erkekseniz. Öyle varsaydım bir an. Nickler yabancı gelmiyor.
0
oldu görüşürüz
(14.06.09)
bahçeşehirde aqua dolphin, büyükçekmecede aquamarine var.
büyükçekmece sahili yazın iyidir. denize girilmese bile güneşlenme için iyi bir yer olabilir.
playdrome var, tenis, basket futbol vs için.
markacitynin arkasında güzel çay bahçeleri var. ağaçlı falan serin serin.
thy tarafında revan restoran var, latif doğan'ı dinleyebilirsin doya doya :)
0
domine deyus
(14.06.09)
@alkolik imam
lise arkadaşı denen olgu biteli çok oldu. kimisi üniversite kimisi iş güç kimisi göç...

@baalzebub
gitmekten haz duyduğum yerler taksim tarafında sadece. vitrin bakınmak, kalabalıkta kaybolmak ruhsuz şehirde yitik kalmak bunlar çok ürkütücü.

@projektor kumandasındaki kırmızı tus
bilmiyorum orayı ama bulacağım sağolun/geçmiş olsun.

@oldu görüşürüz
trolluge devam? hehe, baalzebuba sormak lazım tabii bunu :))

@domine deyus
söyledikleriniz iyi güzel hoşta, yalnız yapılası herhangi bir aktivite değiller hiç birisi :O


herkese ayrı ayrı teşekür +rep +$ukela +mucuk mucuk.
0
🌸bore
(14.06.09)
beylikdüzünü sevmen için en önemli sebep, ailenin orda olması değil mi?

beylikdüzü güzeldir. sessiz sakindir, serindir. yaz akşamları terden sırılsıklam olmazsın. kışın çok soğuk olur evet ama yazları rahat edersin. evler güzeldir. komşular birbirine saygılıdır. pazar sabahları nadiren matkap sesiyle uyanırsın. sonra, site ortamı olduğu için iti kopuğu olmaz. taksime de sık sık belediye otobüsü vardır. sevdiğin mekanlara kolay ulaşırsın gündüz vakti. gece için bir şey diyemem araban varsa git. sonra, beylikdüzü civarında bir maslak gibi trafik de olmaz. o yüzden şehire uzak olsan bile kısa sürelerde istediğin yere gidebilirsin. sonra, planlı bir yerleşim olduğundan pencereden baktığında gördüğün şey senin moralini bozmaz.

hem, kafa dengi arkadaşın yoksa taksimde olsan ne fark eder ki? arkadaş edinmeni tavsiye ediyorum.
0
ne bok yedim ben
(14.06.09)
ben de sekıy yıldır beylikdüzündeyim ama migros tarafında. ilk zamanlar bu hayalet kasaba gibi yerde napcam diye kara kara düşünürken şuan kovsalar buralardan hayatta gitmem diyorum. ancak tatilya tarafı migros tarafına göre cidden ruhsuz. peki ben beylikdüzünü sevmek için ne yapıyorum hiç bişey. tüm haytım istanbul içinde, eglenmek için de expres otobuslerle kırk dakkada taksime gidiyorum ama saat 12 olmadan son otobuse binip eve geri dönmek kaydıyla.
bence artıları eksilerinden daha cok olan biyer beylükdüzü. ama tatilya tarafı da pek iç açıcı diil ya:)
0
temizkopat
(14.06.09)
spor olanaklarini arastir bence. bir su alti sporlari kulubu falan vardi galiba, belki ilgini ceker. beylikduzu gibi yerlerin en iyi tarafi yurume mesafesinde spor yapabilecek yerlerin olmasi. bir de arada sirada buyukcekmece'ye gitmeni, albatros gibi sahildeki balik restoranlarinda yemek yemeni tavsiye ederim. aksam manzarasi cok guzel oluyor. buyukcekmece'ye giderken trafik yogunlugu falan olmaz, ayrica ulasim da kolay, e5'ten bir suru otobus geciyor, araba ile 10 dakika bile surmez. onun disinda sehir mantigi olmayan bir yer oldugundan, cadde havasinda hareketli ve sosyal alanlar yok malesef.
ha, aklima gelen baska birsey, buyukcekmece istanbul'da ruzgar sorfu yapilabilecek en iyi yerlerden biridir herhalde, cok iyi ruzgar aliyor.
0
woody
(14.06.09)
(16)

Vefat eden birisi için yapılan bir videoya fon müziği?

i like dance and i like romance
aslında soru başlıkta gayet açık.vefat eden kuzenim için yaptığımız bir video'ya fon müziği aramaktayız.öyle çok ağlak birşey olsun istemiyorum hatta sözlü olursa mümkünse içinde "ölüm" kelimesi geçmesin.var mıdır tavsiyeleriniz.
aslında soru başlıkta gayet açık.vefat eden kuzenim için yaptığımız bir video'ya fon müziği aramaktayız.öyle çok ağlak birşey olsun istemiyorum hatta sözlü olursa mümkünse içinde "ölüm" kelimesi geçmesin.var mıdır tavsiyeleriniz.
0
i like dance and i like romance
(12.06.09)
tam aradığınız olmasa da şu belki yararlı olabilir:
www.ntvmsnbc.com
0
bira sisesi kapagi
(12.06.09)
voice of the soul.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(12.06.09)
başın sağolsun...

wish you were here, pink floyd
forever young, ama rod steward'in olanı

amerika'lı bir tanıdığımın cenazesinde "my way/frank sinatra" çalmıştı da çok güzel uymuştu karakterine bence..
0
zkurmus
(12.06.09)
Jeff Buckley - Hallelujah
0
alkolik imam
(12.06.09)
sezen aksu- kavaklar

www.youtube.com
0
ocanal
(12.06.09)
www.youtube.com

Sözsüz, keman.
0
narcissa black
(12.06.09)
paradoxical
(12.06.09)
öncelikle başın sağolsun.
ben olsam en sevdiği şarkıyı koyardım.
0
la grande
(12.06.09)
concierto de aranjuez, yani nam-ı diğer rodrigonun gitar konçertosu. zeki müren'den şimdi uzaklardasın da iyi seçimdir.
0
ne bok yedim ben
(12.06.09)
herkese düşünceli dilekleri ve önerileri için teşekkür ederim.
0
🌸i like dance and i like romance
(12.06.09)
Eric Clapton - Tears in heaven www.youtube.com

Başınız sağolsun.
0
pichoscosama
(12.06.09)
deckard
(12.06.09)
asya-yoksun sen
0
girl in a coma
(12.06.09)
samuel barber - adagio for strings. adı üzerinde zaten, ağır yollu ve keman.
0
kafayi kurtaran adam
(12.06.09)
secret garden - nocturne
0
harrykewell
(26.08.09)
(3)

hediye tavsiyesi

ya ben lan neyse
bayan bir arkadaşıma hediye almak istiyorum. kendisi fırat karakterini delicesine seviyor. hani uğur gürsoy un fıratı var ya ondan bahsediyorum. fıratla ilgili kimsede olmayan çok özel bir hediyeyi nerden edinebilirim? tavsiyesi olan varsa seve seve dinlerim.
bayan bir arkadaşıma hediye almak istiyorum. kendisi fırat karakterini delicesine seviyor. hani uğur gürsoy un fıratı var ya ondan bahsediyorum. fıratla ilgili kimsede olmayan çok özel bir hediyeyi nerden edinebilirim? tavsiyesi olan varsa seve seve dinlerim.
0
ya ben lan neyse
(11.06.09)
tişört yaptır. puzzle yaptır, bardak yaptır... hatta saat de yaptırabilirsin. yaptırdığın yere göre fiyat değişmekle birlikte bardak 5 saat 25 e patlıyor.
0
ne bok yedim ben
(11.06.09)
düşünebildiğim tek seçenek, bir fırat hedesi alıp, uğur gürsoy'u bulup arkadaşının adına imzalatman. başka türlü "fıratla ilgili kimsede olmayan çok özel bir hediye" aklıma gelmiyor.
0
burasi kasiyo msn var mi
(11.06.09)
fırat karakterini işi bilen bir arkadaşına ekmek yiyen fıratı vektöre çevirt (coreldrw ya da freehand) bir reklamcıya git 60cm boyunda pilexiye ya da fotobloka bastır. sonra çevresini kes. arkasına ayakta durması için bir destek kolu yap. odanın bir köşesinde ona merakla bakan bir fıratı olsun. ucuza da mal edersin.
0
atrin
(12.06.09)
(1)

abiye elbise kiralamak-istanbul

i like dance and i like romance
Merhabalarsonunda üniversiteyi bitiriyoruz diye sevinirken kepidir diplomasıdır bir sürü masraf var haliyle.Şimdi efendim temmuz ayında mezuniyet balomuz var.etrafta şöyle bir gezdim dolaştım güzel bi mezuniyet elbisesi,abiye için minimum 200 lirayı cepten çıkarmak gerekiyormuş.bunun saçı ulaşımı de
Merhabalar
sonunda üniversiteyi bitiriyoruz diye sevinirken kepidir diplomasıdır bir sürü masraf var haliyle.Şimdi efendim temmuz ayında mezuniyet balomuz var.etrafta şöyle bir gezdim dolaştım güzel bi mezuniyet elbisesi,abiye için minimum 200 lirayı cepten çıkarmak gerekiyormuş.bunun saçı ulaşımı derken çok pahalıya patlıcağını aalayarak gitmemeye karar vermiştim.ama sonra düşündümde bir kere olucak bu balo.ve ben kim bilir ne zamana kadar aldığım o elbiseyi bir daha giyemicem.
sonra aklıma kiralama işi geldi.istanbulda böyle bir geceliğine veya bir süreliğine abiye kiralanabilcek yerler varmıdır.varsa nasıldır vs.
avrupa-anadolu yakası farketmez yeter ki beni mutlu etsin.
şimdiden teşekkürler
0
i like dance and i like romance
(07.06.09)
güzelim, outlet centerlarda maksimum 80 liraya bulabilirsin abiye elbise. kiralama işi için ise, kiralık gelinlik çalışan yerlere sorsan iyi edersin. ama mezuniyet gecesi için uygun bir şey bulabileceğini sanmam oralardan.
0
ne bok yedim ben
(08.06.09)
(10)

gebelik testi

ne bok yedim ben
ben bi bok yedim. biriyle birlikte oldum. şimdi o kişiyle görüşmüyoruz, 3 ay kadar oldu. sorun şu, olaydan birkaç gün sonra adet gördüm. ama üç aydır tık yok. düzensiz adet gören bi insan olduğum için çok da sallamadım. ama feci sıkıntı yapıyor bu bana. eczaneden alınan gebelik testleri, ne kadar gü
ben bi bok yedim. biriyle birlikte oldum. şimdi o kişiyle görüşmüyoruz, 3 ay kadar oldu. sorun şu, olaydan birkaç gün sonra adet gördüm. ama üç aydır tık yok. düzensiz adet gören bi insan olduğum için çok da sallamadım. ama feci sıkıntı yapıyor bu bana.

eczaneden alınan gebelik testleri, ne kadar güvenlidir? gidip herhangi bir sağlık kuruluşunda test yaptırsam ne kadara patlar?
0
ne bok yedim ben
(07.06.09)
yüzde 100 güvenlidir yazar prospektüslerinde, yalan söylediklerinden şüphelenirsen farklı testlerden alıp 2 kere yapabilirsin.
0
hayali arkadaş
(07.06.09)
%99,9 falan tuttuğu söylenir.
%100 garantili olarak da kandan bakarlar ki en fazla 20-30 lira bişeydir sanırım.
0
babatema
(07.06.09)
ablacım üç ay olmuş ama sen naptın,

işte sana nöbetçi eczane listesi, hemen zıpla.

www.istanbulsaglik.gov.tr
www.treczane.com
0
arigold
(07.06.09)
yarın da direk doktordan randevu alıyorsun.
0
bryan fury
(07.06.09)
direk hamilelik testi al eczaneden. güvenilirdir.
0
slevinkelevra
(07.06.09)
eczaneden almaya utanirim dersen, kipa carrefour gibi büyük marketlerde de satiliyor.

yanliz 3 ay uzun bir süre...eğer gebelik varsa legal yollarin cogunu kapatmissin.

derhal test al, eger pozitif cikarsa saglik ocagina giderek tekrar ettir.böylece yalanci pozitif gibi riskleri elimine etmis olursun.
0
the man who hears deepest inquisitions
(07.06.09)
yalancı pozitif demişsiniz de, yalancı negatif durumu olur mu bunun?
0
🌸ne bok yedim ben
(07.06.09)
cevaben:

cok cok nadir olmakla beraber evet. (%0,001 kadar)
0
the man who hears deepest inquisitions
(07.06.09)
ooohhhhhhhhhhh.... oynasam mı zıplasam mı sevinç nidaları mı atsam bilemedim:)))
0
🌸ne bok yedim ben
(07.06.09)
gözün aydın.
yalnız regl olmama halini ihmal etme. tehlikeli durumların habercisi olabilirler.
ya da garip bir diyet yapıyorsun kendi dengeni alt üst etmiş de olabilirsin
0
hayali arkadaş
(07.06.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.